Bundan tam 11 yıl önce, dönemin Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Kaptan Barış Tozar ile yaptığımız bir sohbet esnasında, "Sektörü canlandıracak, tatlı bir rekabet oluşturacak bir organizasyon yapmak amacıyla, Türk Denizcilik Ödülleri adı altında bir tören gerçekleştirme" fikri ortaya çıkmıştı.

Bu fikir üzerine bir çalışma yaparak, 2004 yılının son aylarında Türkiye'nin en büyük ekonomi gazetesi Dünya Gazetesi'nin denizcilik editörü Selçuk Onur'a bu fikri açtım ve "Dünya Gazetesi ile ortak bir ödül töreni yapma" teklifini sundum. Yaptığım bu teklif üzerine Dünya Gazetesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Erdem Top ile biraraya gelerek, Türk Denizcilik Ödülleri adı altında, bu projeyi hayata geçirme kararı aldık.

2005 yılının Temmuz ayında Deniz Haber Ajansı ve Dünya Gazetesi birlikteliği ile 1. Altın Çıpa Denizcilik Başarı Ödülleri Töreni'ni düzenledik. Törene dönemin IMO Deniz Güvenliği Komite Direktörü olan ve şu anda IMO Genel Sekreteri Koji Sekimizu, IMO Konsey Başkanı Johan Franson ve IMO Teknik Komite Başkanı David Edwards katıldı.

Bu organizasyonu daha da büyütmek amacıyla, dünyanın 4 bir yanından denizcileri davet etmek ve uluslararası bir tören haline getirmek için çalışmalar yaparken, İMEAK Deniz Ticaret Odası, 2006 yılında Lloyds List Gazetesi ile birlikte Turkish Shipping Awards adı altında ödül töreni düzenledi.

Biz sektörü tatlı bir rekabete sokmak için yola çıkarken, bir anda kendimizi başka bir ödül töreni ile rekabet ortamında bulduk. İMEAK Deniz Ticaret Odası'nın desteği olmasına rağmen Lloyds List Gazetesi, Altın Çıpa karşısında 3 senenin sonunda, Türkiye'den çekilmek zorunda kaldı.

Recep Canpolat ve Altın Çıpa'ya yapılan ilk iftira!

2009 yılında 5. Uluslararası Altın Çıpa Denizcilik Başarı Ödülleri Töreni için, dünya denizcilerini davet ederken, o dönem şirketimizin ortağı olan bir şahısın IMO Genel Sekreteri Eftihios Mitropoulos'un Altın Çıpa Töreni'ne geleceği bilgisine ulaşmasından bir kaç gün sonra, şirketimizle ilgili "Vergi Kaçakçısı" iftirasını içeren bir maili gönderdiğini öğrendik.

IMO Genel Sekreteri Mitropoulos'a gönderilen mailde "Türkiye'de vergi kaçakçısı olan bir şirketin düzenlediği organizasyona katılmanız itibarınıza zarar verir" diyerek, IMO Genel Sekreteri'nin Altın Çıpa'ya gelmesini engellemeye çalıştı. Bununla da yetinmeyen ortağımız, başta İtalya, İspanya, Yunanistan olmak üzere Altın Çıpa'ya katılacak 20'ye yakın ülkenin temsilcisine mail attığı ortaya çıktı. Ancak dönemin IMO Genel Sekreteri ve diğer katılımcılar, gönderilen bu mailleri ciddiye almayarak, 5. Uluslararası Altın Çıpa Denizcilik Başarı Ödülleri Töreni'ne katıldı.

Bu tür çirkin iftiralar kıskançlıktan mıdır? Çekememezlikten midir? bilinmez ama bilinen bir şey var ki bu tür iftiraları atanların, çapsız ve ufuksuz oldukları, yaptıkları bu davranışlarla net bir şekilde ortaya çıkıyor. Amaçları Deniz Haber Ajansı ve Recep Canpolat'a zarar vermek gibi görünse de, aslında en büyük zararı Türk denizcilik sektörünün uluslararası arenada itibar kaybına neden olduğunu göremiyor veya çapsızlıklarından görmek istemiyorlar.

İtibar suikastı 10. Altın Çıpa'da kendini gösterdi

Son 5 yıldır bu tür iftiraları hemen hemen her sene yaşadık. Ancak bu sene yaptığımız 10. Uluslararası Altın Çıpa Denizcilik Başarı Ödülleri Töreni'nde yapılan komplo ise tam manasıyla zirve yaptı.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme eski Bakanı Lütfi Elvan'ın görevden aldığı bir bürokrat (Halen Danışman) bir taşla iki kuş vurma içgüdüsüyle, kalitesini burada gösterdi.

Bu danışman Dünya Denizcilik Üniversitesi'nde görev yapan bir Türk kökenli öğretim üyesini arayarak "World Maritime University (WMU) Rektörü Sayın Cleopatra Henry-Doumbia'nın Altın Çıpa Töreni'ne katılacağını öğrendik. Devlet olarak biz bu organizasyonu desteklemiyoruz. Bu organizasyonu yapan Deniz Haber Ajansı ve Recep Canpolat, sakıncalı bir isimdir. Lütfen kendisi bu organizasyona katılmasın. Hatta IMO Genel Sekreteri Koji Sekimizu'ya haber verilsin. IMO'dan da kimse katılmasın" diyerek ilk manevrasını yapmış.

Bununla yetinmeyen bu danışman, eski bir bakanın ismini de kullanarak Anadolu Ajansı üst yönetimini arayıp "Bakan beyin emri var. Deniz Haber Ajansı'nın organize ettiği 10. Uluslararası Altın Çıpa Denizcilik Başarı Ödülleri Töreni, Anadolu Ajansı kanalıyla CANLI yayınlayacakmış. Deniz Haber Ajansı ile yaptığınız sözleşmeyi iptal edin ve Bu töreni hiç bir şekilde yayınlamayın" diyerek kerametini ortaya koymuş.

Bu olaylar kapalı kapılar ardında gerçekleşirken, Anadolu Ajansı, törenden 5 gün önce Altın Çıpa Töreni için yaptığımız sözleşmeye rağmen, 6 saatlik TÜRKSAT 10/A uydusu üzerinden yapacağımız CANLI yayını iptal ettiğini mail yoluyla ve bizzat şahsımı arayarak bildirdi. Aynı gün Dünya Denizcilik Üniversitesi Rektörü Cleopatra Henry-Doumbia'nın asistanından "Bayan Celopatra Hery-Doumbia'nın Altın Çıpa Töreni'ne ailevi nedenlerden dolayı katılamayacağını" bildiren bir mail aldık. Biz üst üste iki şok birden yaşarken, ertesi gün üçüncü şok Londra'dan geldi.

10. Uluslararası Altın Çıpa Denizcilik Başarı Ödülleri Töreni'ne 4 gün kala IMO'dan gelen haberle adeta kafamızdan kaynar sular boşaldı. IMO Genel Sekreteri Koji Sekimizu'yu arayan bir danışman "Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak biz bu organizasyonu desteklemiyoruz. Lütfen IMO'dan kimse bu organizasyona katılmasın" dediği ve Koji Sekimizu'nun bu telefon üzerine IMO'dan Altın Çıpa'ya katılacak isimlerler ile bir toplantı yapacağı bilgisi, bize ulaştı.

Toplantının detaylarını öğrenmeme rağmen, burada yazmıyorum. Ancak IMO Genel Sekreteri Koji Sekimizu'nun direktörler ile yaptığı toplantıda Altın Çıpa ile ilgili olumlu sözlerinden sonra, 10. Uluslararası Altın Çıpa Denizcilik Başarı Ödülleri Töreni'ne davet edilenlerin katılması konusunda bir SAKINCA olmadığını ifade ederek, toplantıyı sonlandırdığını öğrendik.

5 Eylül 2015 tarihinde yapılan 10. Uluslararası Altın Çıpa Denizcilik Başarı Ödülleri Töreni'ne 3 kişinin dışında, davet edilen misafirlerimiz tam kadro katıldı.

SONUÇ;

Altın Çıpa'ya yapılan bu komploların altında, ahlaksızlık, kalitesizlik ve tam bir şerefsizlik yatıyor. Bu törene yapılan bu komplonun nedeninin törende verilen bir ödülle alakalı olduğunu ve bu sayede organizasyonu bombalamayı amaçlayan danışmanın, bir taşla iki kuş vurmayı hedeflediğini düşünüyorum.

Aldığım bilgilere göre, bu komploya neden olan konunun 10. Uluslararası Altın Çıpa Denizcilik Başarı Ödülleri Töreni'nde, Türk denizcilik sektörüne katkı sağlayan kişi, kurum ve kuruluşların onura edileceği ve merhum Şadan Kalkavan isminin verildiği ŞADAN KALKAVAN DENİZCİLİK ÖDÜLÜ'nden kaynaklandığı ortaya çıktı.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme eski Bakanı Lütfi Elvan'ın ŞADAN KALKAVAN DENİZCİLİK ÖDÜLÜ'nü alacağını bilen bu danışman, amacına ulaşmış olsaydı hiç bir uluslararası ismin katılmadığı FİYASKO ile sonuçlanmış ALTIN ÇIPA Töreni'nde,  Deniz Haber Ajansı üzerinden Lütfi Elvan'a karşı itibar suikastını gerçekleştirmiş olacaktı.

Yaptığı komployu eline yüzüne bulaştıran bu danışman, düşündüklerini hayata geçirmiş olsaydı, hem Deniz Haber Ajansı ve Recep Canpolat'ın organize ettiği törenin FİYASKO ile sonuçlanmasını sağlayacak, hem de bu törene katılan Lütfi Elvan'ın, FİYASKO ile sonuçlanmış bir törende "Sektörde Rol Kapıyor" misyonunu bertaraf etmiş olacaktı.

Kendi şahsi menfaatleri, ihtirasları ve kinleri yüzünden Türk denizcilik sektörünün itibarını uluslararası arenada ayaklar altına almaya çalışan zihniyeti bozuk bu insanların, hala devlet kademesinde görev yapmaları, ülkemiz adına üzüntü verici bir durum. 

Son Söz;

10. Uluslararası Altın Çıpa Denizcilik Başarı Ödülleri Töreni'ne Başbakan Davutoğlu ile yaptığı acil bir toplantıdan dolayı katılamayan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme eski Bakanı Lütfi Elvan'a, Törene karşı gösterdiği olumlu destekten dolayı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Feridun Bilgin'e, Türk denizcilik sektörünün uluslararası kamuoyunda itibarını yükseltmek için her türlü katkıyı sağlayan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Kaptan Özkan Poyraz'a ve Uluslararası Altın Çıpa Denizcilik Başarı Ödülleri Töreni'ni sektör adına sahiplenen İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan'a teşekkür etmeyi bir borç bilirim.

Sevgiyle kalın...