Babil Kralı II. Nabukadnezar bir rüya gördü ve rüyanın etkisi ve bir yandan da korkusuyla uyandı meçhul bir sabaha.
Rüyasında gördüğü şey bir heykeldi.
Babil’in ortasına dikilmiş devâsa bir heykel. Heykelin üstü som altından, gümüştendi. İhtişamla parlıyor, göz kamaştırıyordu. Fakat bakışları heykelin aşağılarına indiğinde Nabukadnezar, heykelin kaidesinin kilden olduğunu fark etti ve uyandı.
Kâhinler, müneccimler çağırdı, rüyayı yorumlattı. Fakat aldığı cevaplar kendisini tatmin etmedi. Bu endişe, gecelerini esir aldı Nabukadnezar’ın ve bir gece rüyasında kâhin Daniel’i (Danyal Peygamber) gördü. Danyal Peygamber Krala rüyasını yorumladı.
“O gördüğün devasa heykel Babil’dir. İhtişamını Babil’den alır. Oysa o gördüğün kilden yapılmış ayaklar senin ayakların Nabukadnezar” dedi. “Sen Bâbil’i taşıyamazsın...”
O rüyanın etkisiyle II. Nabukadnezar bir daha iflah etmedi, tecennün etti.
& & &
Bir Genel Müdürlük düşünün, dünyada itibarı olan ve gün geçtikçe itibarı yükselen. Diğer taraftan bu genel müdürlüğün başında bulunan yöneticiyi göz önüne getirin. Siyasi iktidarın gücünü arkasına alırken, kilden ayaklar ile o devasa genel müdürlüğü ayakta tutmaya çalışması sonun başlangıcı gibidir.
Babil Kralı Nabukadnezar, nasıl Babil’i yok ettiyse, Salih Orakcı’nın yönetiminde Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü de itibar kaybetmeye devam edecektir.
O ihtişamlı genel müdürlük, bu kadro ile bir gelecek kurması mümkün değildir.
Çünkü Salih Orakcı, yönetim kabiliyetini kaybetmiş durumdadır. Kendini korumak ve yanlışlıklarını kapatmak için yaptığı manevralar ayağına dolaşmaya başladı.
2003 yılında benim ortaya çıkardığım, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’a kurulan tuzağın mimarı, Mehmet Kıvanç Özel’den medet uman Salih Orakcı, sözüm ona Recep Canpolat’tan intikam almak adına, Ergenekoncu Mehmet Kıvanç Özel’in ipe sapa gelmez iddialarını, işçisi Cahit İstikbal’in kontrolündeki siteden yayınlatmaktan çekinmedi.
Bakan Binali Yıldırım’ı 2003 yılında yıpratmak için manevra yapan ve üretilen sahte belgeler ile karalama kampanyası yapmaya çalışan Mehmet Kıvanç Özel’den destek alan ve yönetme kabiliyetini kaybeden Salih Orakcı’nın, bu dakikadan sonra o kuruma yararlı olması beklenemez.
Cahit İstikbal'den, Bedri Olcay Özgürce'den; Salih Orakcı'ya kılavuz olursa, düşünün artık Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü'nün durumunu. Bu konuda yorum yapmak klavyeye zarar verir diye düşünüyorum.
& & &
Şimdi gelelim tarihe not düşmek adına, Mehmet Kıvanç Özel’in hikâyesini kamuoyu ile paylaşmaya;
2002 yılında (Eski ismi BERPA) DENTUR firmasının sahibi Mehmet Kıvanç Özel, Ankara gemisini işletiyordu. 2003 yılında TDİ. AŞ’ye olan 500 milyar TL (bugünün parası ile 500 bin TL) borcu ödememesinden dolayı, Ankara Gemisi, Türkiye Denizcilik İşletmeleri tarafından DENTUR firmasından geri alındı
Bunu içine sindiremeyen Mehmet Kıvanç Özel, Hürriyet Gazetesi’nden tanıdığı Yalçın Bayer kanalıyla, Bakan Binali Yıldırım ve oğlu Erkam Yıldırım hakkında ipe-sapa gelmez iddiaları Yalçın Bayer’in köşesinde yayınlattı. Hatta CHP Genel Merkezi’nden tanıdığı isimler ile temasa geçerek siyasi altyapı oluşturdu.
Yalçın Bayer’in Hürriyet Gazetesi’ndeki köşesinden bu haberin yayınlanması ile birlikte, Kıvanç Özel tarafından başta Vatan ve Cumhuriyet Gazetesi olmak üzere medyaya servise başladı. Medyadaki dostlarım kanalıyla bu bilgi bana geldikten sonra, Mehmet Barlas’ın oğlu Cemil Barlas’a ait Haberx.com internet sitesinden Mehmet Kıvanç Özel’i deşifre ettim (O dönem Haberx.com’da köşe yazarlığı yapıyordum)
Mehmet Kıvanç Özel’in şirketlerini, piyasayı nasıl dolandırdığını hatta hakkında 11 tane suç duyurusundan dolayı polis tarafından arandığını Haberx.com internet sitesindeki köşemden yayınladım.
O dönem Attilla Kocataş’ın Başkanlık yaptığı İTÜ DEFAMED Derneği’nin gönüllü olarak basın organizasyonlarını ben yapıyordum. Sektörün denizci bir bakana sahip çıkması gerektiğini düşünerek bir basın toplantısı yapılması konusunda fikrimi Attila Kocataş’a açtım. O dönem üye oldukları dernek ve oda başkanı olan Süleyman Savaş, Attila Çiftçigüzeli, Timur İldeniz ve Attila Kocataş bu konuya şahittirler. Dönemin Sivil Toplum Örgütleri bir araya gelerek Bakan Binali Yıldırım’a destek vermek için bir basın toplantısı yaptılar. Bu basın toplantısını ise ben organize ettim.
Mehmet Kıvanç Özel’in, Bakan Binali Yıldırım’a kurduğu tuzak, benim yayınladığım belgeler sayesinde bozuldu. Bakan Binali Yıldırım benim yayınladığım belgeleri, TBMM kürsüsünden kamuoyu ile paylaştı.
Bu olaydan sonra Mehmet Kıvanç Özel, bana duyduğu kin ve nefret yüzünden, beni darp etmeye geldi. Tabi ava gelen avcı fena şekilde avlandı. 6 ay süre ile boynunda, boyunduruk ile gezmek zorunda kaldı.
& & &
Bu olaylardan birkaç sene sonra Mehmet Kıvanç Özel, bana duyduğu kin ve nefretten dolayı, o dönem çatışma noktasında bulunduğumuz denizticaretgazetesi.org sitesinin sahibi Yamaç Erözbek’e ulaşarak benim hakkımda açıklama yapacağını söylemiş. Yamaç Erözbek aynı zamanda İşçi Partisi’nin yayın organı olan Ulusal Kanal’da denizcilik programı yapıyordu. Erözbek ile mahkemelik olduğumuz için Ergenekoncu Mehmet Kıvanç Özel’in iftira kokan saçma sapan ifadelerini “Mal bulmuş Mağripli” gibi üzerine atlayarak Ulusal Kanal’da yayınladı. Yamaç Erözbek, Ulusal Kanal’da yayınladığı o görüntüleri daha sonra Youtube yükledi.
Avukatıma talimat vererek, Beyoğlu Asliye Ceza Mahkemesi’nde, Ulusal Kanal, Yamaç Erözbek ve Mehmet Kıvanç Özel hakkında ceza ve tazminat davası açtım. Yamaç Erözebek’in adresine ulaşamadığımızdan dolayı tebligat yapılamadı. Ancak Ulusal Kanal ve Mehmet Kıvanç Özel hakkındaki dosyamız halen Yargıtay’dadır.
& & &
Bugün Salih Orakcı ve Cahit İstikbal’in, Yamaç Erözbek’in “Mal bulmuş Mağripli” gibi üzerine atladığı Mehmet Kıvanç Özel’in akıl dışı açıklamaları olan görüntülerin hikâyesi budur.
NOT: Salih Orakcı'ya bir bilgi daha. Şu anda Genel Müdür Yardımcısı olan dönemin Özel Kalem Müdürü Caner Arseven, benim haberx.com'da yayınladığım belge ve bilgilere şahittir. Daha fazla detay öğrenmek isterse, Caner Arseven'den bilgi alabilir.
