Seyrü Sefain Nazırlığında organize olan ve tüccar erbabından haraç almayı meslek edinen Çulsuz Vehbi'nin Cuma namazını eda ederek yaptığı icraatları, 7 deryada konuşulur hale geldi. Ticari Bahriye Reisi Şeyhülislam Salih Efendi Hazretlerinin, bu eylem karşısında verdiği fetva, gözlerde ışık, gönüllerde nur olup, akıp gitti.
Ecnebi işbirlikçilerinin iftiraları karşısında, ok gibi dim dik ayakta duran Ehl-i iman sahibi kullarımıza yakın görünen işbirlikçiler, "Bizim iman ehlimiz bile rüşvet almaktadır" diyerek kara çalarken, kerametiyle tüccar sahiplerini ayakta tutan Ticari Bahriye Reisi Şeyhülislam Salih Efendi'nin "Bizim rüşvet alan zat-ı muhteremimiz bile imanlıdır" görüşünü ortaya koyarak, ehil yüklü kullarımızın gönüllerine su serpti.
Gavur neşriyatlarına kulak asmayarak, Nazır Aslan Beyin gönlünü hoş eden bu fetvalar, tebaa tarafından makbul kabul edilirken, işbirlikçiler ise bu nurlu güç karşısında mum gibi eriyip telef oldu.
Geçen süre içinde Divan-ı Hümayun da sulha çağrılan Çulsuz Vehbi Efendi, Karuna ulaşan malı ve mülkünün altıncı göbekten Emmizadesi'nin kızı Eudokia Makrembolitissa'dan miras kaldığını söylese de, bu söylemleri Çeribaşı tarafından pek kabul görmediği rivayet edildi.
Velakin, Çulsuz Vehbi Efendinin Divan-ı Hümayun da, mirasının bir bölümünden vazgeçmesiyle sulha ulaştığı ifade edilse de, anasının ak sütü gibi helal malının bir bölümünü, mahdum Selçuk Paşa'ya bağış eylediği kayıtlar da yer aldı.
Özellikle Bahriye Reisi Şeyhülislam Salih Efendi Hazretlerinin, Çulsuz Vehbi'nin kabiliyetlerini içeren fetvasında, Çulsuz'un aldığı haraç, rüşvet ve ulufelerin; tebaadan üçüncü tekil zata tebellüğ edildiğinde, bağış olarak telakki edileceğini buyurması, Çeribaşı ve yanaşmaları tarafından, pek olumlu karşılandı.
Çeribaşının sulhu dillere destan eylerken, hele bir de Çulsuz Vehbi Efendi'nin Alat-ı müdafaasında yaptığı Meşk-i Temrini karşısında, Hümayun neferleri hayretlere gark oluverdi.
Karun'da kayıtlı sikkelerin Çulsuz Vehbi'nin Emmi kızı olan ve aynı zamanda Romen Diyojen'in müstakbel zevcesinden miras kaldığı, Kıyılara Nazır Hanların Zahiri sahipliğinin Paşa dedelerinden vuku bulduğu, sefinelerin ise tezevvüç merasiminde takıldığı ifade edilmesi, tebaa-i maarifin şüphelerinin ortadan kalmasına neden oldu.
& & &
Bahriye Reisi Şeyhülislam Salih Efendi'nin kerametleri bununla da sınırlı değil... Jöntürkler ile ortak olduğu Turgut Reis Ticarethanesine kayıtlı sefinelerin yakıtları, Köprülü Mehmet Paşa'nın mahdumu Ali Deniz Paşa'nın Neft şirketinden karşılanırken, hanedana ihanet eden Jöntürklerin gavur diyarlarına göç etmesiyle birlikte, 150 bin ecnebi akçesi borcu olan parayı, pul eyleyip buharlaştırması, yeni bir keramet-i marifet olarak, tarihteki yerini aldı.
Bahriye Reisi Şeyhülislam Salih Efendi Hazretlerinin verdiği fetvalar ve yaptığı icra-i işler sayesinde, cümbüş-ü cihan kerameti, evlere şenlik bugünlere kadar zuhur eyledi.
& & &
DİZİN:
Tezevvüç Merasimi: Nikah Töreni
Sefine: Gemi, Tekne
Alat-ı Müdafaası: Savunma
Eudokia Makrembolitissa: Romen Diyojen'in Karısı
Çeribaşı: Çeribaşı
Emmi: Amca
Haraç: Haraç
Rüşvet: Rüşvet
Cümbüş: Zeynel Abidin Cümbüş tarafından 20. yüzyıl başlarında geliştirilmiş olan telli bir müzik aleti.
Neft: Petrol, akaryakıt
Jöntürkler: Abdülhamit döneminde, vatana ve hanedana ihanet eden grup...