Geçen hafta içinde Sağlık Bakan Yardımcısı Ağah Kafkas, Çanakkale’de bir dizi açılış ve ziyaretlerde bulundu. Bakan Yardımcısı Kafkas, Ak Parti döneminde yapılan hizmetleri överken, öyle bir laf söyledi ki, patavatsızlık örneği olarak tarihe not düştü.

Çanakkale’ye yapılacak hastane ile ilgili konuşan Sağlık Bakan Yardımcısı Agah Kafkas;

“2015 yılında hastaneyi tamamlamayı hedefliyoruz. İnşallah ihale tamamlanıp temel atılırken müteahhitle oturup bir pazarlık da yaparız. Bu Başbakanımızın sünnetidir ya. Tayyip Erdoğan farkı budur. Eskiden böyle büyük bir hastane 15 sene sürerdi. Şimdi biz ne yapıyoruz, temelini atarken açacağımız günün saatini veriyoruz. Bu Tayyip Erdoğan sünnetidir. Tayyip Erdoğan Türk siyasetini temize çekerken Türk yönetiminin anlayışını, mantığını, vicdanını, yönetip iş yapma şeklini de temize çekmiştir” diyerek, patavatsızlıkta zirve yaptı.

Kendine muhafazakâr diyen insanların, bu rezillikleri görüp de sessiz kalmasına anlam veremiyorum. Sağlık Bakan Yardımcısı Ağah Kafkas’ın, ihalelerdeki tarih pazarlığını tanımlamak için “Bu Tayyip Erdoğan’ın sünnetidir” ifadesini kullanması ve sünnetin geniş anlamını ‘onaylama’ yoluna gidenlerin de bu patavatsızlık karşısında sessiz kalması, bu vebalin sorumluluğunu ortadan kaldırmıyor.

Peygamberimize ‘özel’ anlam taşıyan “Sünneti”, laubali bir şekilde Başbakan Erdoğan’ın şahsına yorumlamak tam manasıyla densizliğin, ete kemiğe bürünmüş hali olarak önümüzde durmasına neden oluyor.

Bu toplantıda bir Allah’ın kulu çıkıp ta “Sayın Bakan bir sürçü lisan eylediniz” deme cesaretini gösteremiyor.

Bu olaylar, Korku İmparatorluğu karşısında dikilen bir Kibir İmparatorluğu’nun göstergesi olarak, kadrajın içinde ve düzenin bilinçaltında yerini alıyor.

Maalesef…

Başbakan’ın sessizliği

Başbakan Erdoğan’ın, kadrosunda bulunan bu tip insanları, hala görevde tutmasını anlamakta zorluk çekiyoruz. Başbakan Erdoğan’ın kendisinin övülmesini sevmediğini biliyoruz. Ancak bu kadar densizliği de prim vermesini de anlayamıyoruz. 

Diğer taraftan, her konuda kalem oynatan ve yorum yapan, sözde İslami ve sözde demokrasi şövalyesi cemaat kalemşorlarının, Sağlık Bakan Yardımcısı Ağah Kafkas’a bu kadar tolerans tanımaları da iki yüzün ters düz olması olarak yorumlayabiliriz.

Bu konuda kalem oynatan, Yeniçağ Gazetesi yazarı Servet Avcı’ya “şükranlarımızı” sunarız.

Sevgiyle kalın...