1 Temmuz 2013 tarihinde yapılan İTÜ Denizcilik Fakültesi Mezuniyet Töreni’nde, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, öğrenci aileleri ve katılımcılar tarafından protesto edildi. Katılımcıların yuh sesleri ve ıslıklar ile protesto edilmesi Bakan Yıldırım’ın moralini bozdu. Protesto sonrası kürsüye gelen Bakan Yıldırım konuşmasında, “Bu fakültenin her taşında emeğim var. Teşekkürünüz bu ise bende size teşekkür ediyorum” diyerek tepkisini gösterdi.
Gelelim, bu tepkiye neden olan protestoların perde arkasında yatan operasyona...
İTÜ Denizcilik Fakültesi Basın Sorumlusu Muhsin Kadıoğlu’nun basın mensuplarına gönderdiği davetiyede, mezuniyet töreni programın 16.00’da başlayacağını ifade edilirken, İTÜ Rektörü Prof.Dr. Mehmet Karaca ve Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nil Güler imzalı davetiyelerde ise, programın 17.30’da başlayacağı belirtiliyor.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ise 17.45’de Mezuniyet Töreni programına katıldı. Bakan Yıldırım, resmi davetiyeye göre, mezuniyet törenine sadece 15 dakika geç geldi. Ancak öğrenci ailelerinin Bakan Yıldırım’a tepkisi 16.30’da başladı. Hatta Türkiye gündemini meşgul eden Gezi Olayları, mezuniyet töreninde tepki gösteren öğrenci aileleri tarafından “Hepimiz Çapulcuyuz” diyerek protestonun bir anlamda yön değiştirilmesine neden oldu.
Hatta, İTÜ Denizcilik Fakültesi'nin eski öğretim üyesi Nejat Koçar tarafından organize edildiği öğrenilen olayda, birkaç öğrencinin Bakan Yıldırım’ın tören alanına girdiği anda, işaret flamaları ile #direngezi yazarak protesto ettiği görüldü.
Bu olayla birlikte, öğrenci aileleri ve katılımcıların, İTÜ Denizcilik Fakültesi Mezuniyet Töreni’nde yaptığı protestonun ana sebebinin, Bakan Yıldırım’ın törene geç gelmesi değil, AK Parti iktidarının politikaları olduğu ortaya çıktı.
İTÜ Denizcilik Fakültesi Mezuniyet Töreni’nde; Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’a yapılan protestolar esnasında, sunucu olarak görev yapan Nejat Koçar’ın “Hepimiz Çapulcuyuz” sloganında tribünler ile birlikte alkışlı tempo tutması, bu olayın bir komplo olduğunu net bir şekilde ortaya koyuyor.
Diğer taraftan, öğrenci ailelerinin protestolarına ve Nejat Koçar’in ayak oyununa, İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca ve Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Nil Güler’in seyirci kalması ise düşündürücüydü. Bununla beraber, Denizclik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nil Güler'in ödül töreninde yaptığı konuşmada, Bakan Yıldırım'a gönderilen davetiyede, Törenin 17.30'da başlayacağını söylemesi gerekirken, konuya hiç bir şekilde değinmemesi ve sessiz kalması da manidar bulundu.
Demokratik ülkelerde eleştiri veya protestolar normal karşılanır. Buna hiç bir itirazım yok. Ancak, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın, gözü gibi baktığı, öğrenci yurdunun inşasını bizzat kendi organizasyonunda yaptırdığı, her türlü sorununa çözüm ürettiği, İTÜ Denizcilik Fakültesi’nde ıslıklar ve yuhalamalar ile protesto edilmesi, öğrencilere, öğrenci ailelerine ve fakülte yönetimine yakışmadı.
Kısacası, İTÜ Denizcilik Fakültesi Yönetimi ve Fakültenin öğrencileri, Bakan Yıldırım’a büyük ayıp ettiler.
ÖĞRENCİLER İŞARET FLAMALARI İLE #direngezi YAZDILAR
BASIN MENSUPLARINA GÖNDERİLEN DAVETİYE
BİNALİ YILDIRIM'A GÖNDERİLEN DAVETİYE