Başbakan Erdoğan’ın merkez kadrosunda sürüsüne bereket danışman kaynıyor. Bunların arasında siyasi başdanışmanı Yalçın Akdoğan, aralarından sıyrılıp ön planda olanlardan. Aynı zamanda AK Parti Ankara Milletvekili olan Yalçın Akdoğan, Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi Basın Yayın Bölümü Mezunu bir gazeteci. Başbakan Erdoğan’ın konuşma metinlerini yazan isim olarak ta bilinen Akdoğan, Erdoğan’ın çekirdek kadrosunda bulunan kişi olarak öne çıkıyor.
Çözüm sürecinde aktif rol oynayan Yalçın Akdoğan, terörist başı Abdullah Öcalan’ın kamuoyuna açıklanan o meşhur metnini kaleme alan “Metin Yazarı” olarak ta biliniyor. Biliniyor diyorum, teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın, başlıklar olarak kaleme aldığı metin, kamuoyu ile paylaşılmadan önce MİT tarafından Başbakanlığa gönderilmişti. Terörist Öcalan'ın kaleme aldığı metnin başlıkları, Yalçın Akdoğan tarafından altı doldurulmuş, daha sonra ise kamuoyuna açıklanmıştı. Bu iddia, bu güne kadar Yalçın Akdoğan tarafından hiçbir şekilde tekzip edilmedi.
Başbakan’ın Siyasi Baş Danışmanı Yalçın Akdoğan Gezi Parkı Eylemi nedeniyle, “Erdoğan’ı kimseye yedirmeyiz” diye anlamsız bir açıklama yaparak, kamuoyunun tepkisinin üzerine tuz biber ekmişti.
Baş Danışman Yalçın Akdoğan Habertürk televizyonuna yaptığı özel açıklamada, Taksim Gezi Parkı ve Topçu Kışlası ile ilgili olarak konuyu Ergenekon’a dayandırarak aklı sıra olayın komplo teorileri ile kendine göre donatmış ve “Bu konuda geri adım atmamız mümkün değildir” diyerek, akil danelerini kamuoyu ile paylaşmıştı.
Başdanışman Akdoğan’ın bu açıklamalarına bakıldığı zaman, Başbakan Erdoğan’ın Kuzey Afrika ülkeleri gezisine çıkmadan bir gün önce İlim Yayma Cemiyeti Genel Kurulu ve Rumeli Dernekleri Federasyonu toplantısında yaptığı konuşma metninin Yalçın Akdoğan tarafından yazıldığı ortaya koyuyor.
Başbakan Erdoğan’ın bu kadar kibirli konuşmasının altında Yalçın Akdoğan gibi ufuk özürlü danışmanların, sosyal patlamaya göremeyecek kadar fikir sahibi olduğu, Habertürk Televizyonu’na verdiği açıklamalarda ortaya çıktı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı dolduruşa getiren bu danışman guruları, bu sosyal patlamayı “Milyonlarca ağaç dikmiş bir iktidarı siz doğa katliamı yapmakla suçluyorsunuz.“ diyerek eylemcilerin tavrını küçük görmesi ve bu olayı dar bir kalıp içinde değerlendirmesi tam bir aymazlık göstergesi olarak önümüzde duruyor.
Başdanışman Akdoğan’ın beyanatında “Yüzyılda bir çıkan lider, karizması çizilmeye çalışılıyor. İmajına zarar verilmeye çalışılıyor” demesi, Başbakan Erdoğan’ın kibir kokan açıklamalarının nedeni olarak yorumlayabiliriz. Çünkü Başbakan’ın birinci çemberinde bulunanların, “Kral Çıplak” dememesi, Başbakan’ın hatalar zincirine devam etmesine neden oluyor.
Başbakan’ın karizmasının çizilmesi, sosyal barışın ortadan kalkmasından daha önemli olmamalı diye düşünüyorum. Başbakan Erdoğan’ın imajı çizilecek diye iç savaşa neden olacak ve vatan toprağının da kardeş kavgasına sebep olacak “Ben Yaptım. Oldu.” Mantığı ile ülkeyi yönetmek, sorumsuzluktan başka bir şey değildir.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı yanlış yönlendiren danışmanların strateji hatası yaparak, “Karizma ve İmaj” söylemi ile övündükleri ekonomiye büyük zarar verdilerinin farkında bile değiller. İstanbul Borsası bir gecede, 33 milyar dolar eridi. Baskı uyguladıkları medyanın gelişmeleri yayınlamaması yüzünden, dünyada Türkiye’nin itibarı yerle bir oldu. Hala danışman gurularının “Erdoğan’ı kimseye yedirmeyiz” söylemi üzerinde politika yapmaları, ufuksuzluğun en büyük göstergesidir.
Başbakan Erdoğan’a karşı oluşabilecek anti-demokratik darbe girişimleri, o beğenmedikleri ve anlayamadıkları “çapulcu” diye aşağılanan yeni Türkiye'nin, yeni nesli tarafından bertaraf edileceğini, göz önünde bulundurmaları gerekir.
Taksim Gezi Parkı Eylemi’nde, vandalizm’in bu kadar yüksek düzeyde olması, bölücü ve marjinal terör örgütlerinin çevreyi yakıp-yıkması, Başbakan'ın, kibirli ve aşağılayıcı bir tonda ifadede bulunmasıdır. Hatta Erdoğan’ın, “Evdeki yüzde 50’yi zor tutuyoruz” diyerek, kardeşi kardeşe kırdırma söylemi, bardağı taşıran en önemli strateji hatasıdır.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın çevresindeki yalaka, sorumsuz ve bir o kadarda dünyadan habersiz, gazeteci, danışman ve akil danesi kadrodan acil kurtulmasını salık veriyoruz. Aksi takdirde, Başbakan Erdoğan’a, telafisi mümkün olmayan yanlışlıklar yaptırmaları içten bile değildir.
Başbakan’ın, dost olarak gördüğü ülke liderlerinin, 24 saatte nasıl yan çizdiklerini görmesi lazım. Bunun en önemli örneği yanı başımızda gerçekleşmiştir. Tarihin en kirli operasyonuna muhatap olan Muhammed Musaddık, kendi danışmanlarının, sorumsuz, beceriksiz ve ufuksuzluklarının sonucu, dış güçlerin manevraları ile iktidardan düşürülmüştür.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bunu görmesinde fayda var. Çünkü sokaklar, dış güçlerin ajanlarının cirit attığı, bir arena haline gelmiştir.
Biz, bu olayları kaleme alarak, tarihe not düştük. Karar siyasi iktidarındır.
Allah selamet versin...