2015 Yılında basıp yayınladığım 'Jambo' isimli kitabımın başında da bahsettiğim fakat detayına bilerek girmediğim bilimsel bir fantezi olarak değindiğim sözlerimin açıklaması olarak bu yazıyı hazırladım.
Sıra ile yayına girecek olan diğer 9 kitabımın her birinin başında da bir bilimsel fanteziye yer verdim. Yazıma çok tepki gelebilir, ancak lütfen bunu eğlenceli bir sohbet olarak ve sonuna kadar okumanızı rica ediyorum.
ALBERT EINSTEIN – İZAFİYET TEORİSİ :
Eğer Einstein denizci olsaydı 42 yaşında geliştirdiği izafiyet teorisini daha 21 yaşında ortaya koyarak dünya uzay bilimi, büyük patlamayı (CERN) 21 yıl önce gerçekleştirecekti.
Dünyada ülkelerin coğrafik konumları ve aralarındaki mesafeler nedeniyle güneşin doğuş ve batışına bağlı gece ve gündüzlerin farklı zamanlarda olması, aralarındaki siyasi ve ekonomik ilişkileri ile geniş coğrafik yapıları nedeniyle aynı zamanda ülkenin değişik yerleri arasında zaman farkı oluştuğundan günlük yaşam olumsuz etkilenir. Buna çözüm olarak dünya bilim adamları aralarında anlaşarak dünya üzerinde,günlük yaşamları için zaman konusunda bir standard geliştirmişlerdir. Öncelikle dünya üzerinde başlangıç olarak yani sıfır boylamının İngiltere’de Greenwich’de Royal Astronomical Observatory merkezinden başlayarak doğuya doğru her 15 boylamdaki bölgenin Greenwich’den bir saat ileri olacak şekilde Pasifik okyanusundan geçen 180 boylamını +12 saat olarak Kabul etmişler. Greenwich’in batısından her 15 boylam 1 saat geri kabul edilerek aynı 180 boylam üzeri -12 saat olarak anlaşmışlar. Özet olarak 180 boylamı saat olarak -/+12 (24 saat) olacak şekilde belirlenmiştir ve bu boylam 24 saatlik zaman geçişini belirlediğinden Greenwich’ln batısından buraya varan bir araç boylamı batıdan gelerek doğu kesimine geçerkenaslında 24 saat geri aldığı için tam geçişte 25.saati geri alamayacağından tarihini bir gün geri alması gerekirken dünya zaman standardının bozulmaması için tam tersi bir gün ileri alacaktır. Greenwich’in doğusundan gelen araç tam bolam geçişinde saatini 24 saat devamlı ileri aldığından 25.saati ileri alamayacağına göre tarihini bir gün ileri alacağına yine zaman standardını korumak için tam tersi tarihini bir gün geri alacaktır. İşte bu noktada Einstein henüz 3. Zabit olarak görev yaptığı ve doğu bölgesindenn gelen gemide o gece saatleri 25.saat olarak 1 saat daha ileri alamadıkları için tarihlerini kabul edilen kural gereği bir gün ileri alacaklarına geminin kaptanı tarihi bir geri aldırır fakat bu durumda Einstein’in kafası karışır ve kaptana giderek ‘’Kaptan bu işin doğrusunu yapsak da kuralları ihmal edip tarihi bir gün ileri alsak, batı bölümüyle aramızda iki gün fark oluşur değil mi? diye sorar. Kaptan da ‘’ ne demek istiyorsun? der. Einstein cevap verir ‘’Kaptan farzedelimki bugün 5 Haziran ve altımızdaki gemi 180 boylamı geçip tekrar bu noktaya bir saniye içerisinde gelse tarihi iki gün daha ileri almamız gerekecek ve bölge ile aramızda 4 günlük bir fark oluşacak ve gemimizdeki tarih 9 Haziran olacak. Aynı süratle devam edersek burada 5 Haziran iken 24 saat içerisinde bizim tarihimiz
24X60dk=1440dkX60sn =86400sn, yani 1sn de 300.000km/sn sürat ile değil,4000km/sn sürat ile hareket etsek dahi 24 saat içinde bulunduğumuz yerde aynı tarihten her geçişte tarihi bir gün geri alarak 2 gün/sn olarak tam 142.800 gün /365 gün = 391.23 yıl ileride oluruz. Boylamın batısına geçenler için de hesap tam tersi olur ve tarih 391 yıl geride olmuş olur. Ancak bu tarihte olacakları göremeyiz,görebilmek için boyut değiştirmemiz gerekir. 180 derece boylamı (Date Line)nın okyanusta konumlanmasının sebebi de; bu boylamın olduğu yerde saatler -/+12 dir ve Greenwichte kara üzerinde bu tarih karışıklığını önlemek için date line (180 derece boylam) olarak pasifik okyanusunda kara parçalarının sağından ve solundan geçirilerek çizilmiştir. Buradan geçip batıya gidenler her 15 boylam geçişinde saatlerini bir saat geri alırlar.0 boylamını geçerek doğuya gidenler de her 15 boylamda bir saatlerini 1 saat ileri alırlar.
Albert Einstein bunu ilk 1905 yılında özel ve 1916 yılında genel izafiyet teorisi olarak geliştirmiştir.
‘’ HIZ ZAMANI ORTADAN KALDIRIR ‘’
Özet olarak çağımızda böylesine bir sürate ulaşmamız mümkün olmadığından bütün bu hesaplar birer fantezi olmaktan ileri gitmez.
Gelelim bu fantezinin asıl amacına ;
( Bu teorinin altında bulunan gerçek kişi, bulduğu şeyin farkında olmayan bir Türk'tür.)
Geri dönüp, Einstein ile kaptan arasındaki diyaloğa ;
-Einstein çok zeki bir çocuksun.Teoerini geliştirmek için benim sana bir tavsiyem var. İzine ayrıldığında lütfen Türkiye’ye git ve Bursa’daki tarihi İskender dönercisinde bir döner ye ancak yerken dönerin pişirilişini seyret eminim ki bu sana sana büyük fikir verecektir. Döner bir çubuğa geçirilmiş silindir şeklindeki et parçası, bir ateşin önünde dönerek pişer. Ancak dikkat edeceğin nokta şu; eğer et çok hızlı dönerse et çok ağır pişer,eğer ağır dönerse et yeteri kadar pişmez vekdünyayı güneş etrafında ve kendi etrafında dönüşünü takip ederek teorini tekrar düşün, et ne kadar hızlı dönerse et çok ağır pişer, burada eti zaman olarak düşünürsen et ağır ağır pişer yani zaman ağır geçer. Ne kadar hızlı dönmeye başlarsa o zaman da et pişecek ortam bulamaz çiğ kalır, yani zaman olarak düşünürsek zaman da o kadar çabuk geçer. Yani hız pişmeyi ağırşatırır,zaman da pişme gibi ağırlaşır.
--Tavsiyeniz için teşekkür ederim kaptan, peki bu durumu ilk kim bulmuş? Söyleyebilir misin?
--Gayet tabi, bunu ilk geliştiren 1867 yılında, Bursa'nın Osmangazi ilçesinde yaşayan İskender isimli bir Türk. Ancak o bu teoriyi farkında olmadan gıda üzerine geliştirmiş. Önceleri Türkiye’de sonrasında da Yunanlılar tatbik etmeye başlamış ve ismi Gyros olmuş.