Cahit’in artık denizde İstikbal’i kalmadı.
Yaptığı manevralar işe yaramıyor. Makine dairesinde sıkıntı var, dümen kilitlendi. Gemi son hızla karaya oturuyor. Geminin karaya oturduğu yetmiyormuş gibi, çevre kirliliğine de neden oluyor. Çünkü gemide sızıntı var.
İşte böyle şu anda Cahit’in durumu…
Kaleme aldığımız “ İstikbal ile dernek itibar kaybediyor” başlıklı haber, bir anlamda limanlarda, boğazlarda görev yapan, tüm kılavuz kaptanlara verilen bir mesajdı.
Biz bu haberde, 40 yıllık bir mazisi olan, adında Türk ismi bulunan, sektörde belli yeri olan, bir sivil toplum örgütü, bir kişi tarafından oyuncak haline getirilmesi ve bu şahsın kendi çıkarları çerçevesinde kullanılmasının önüne artık geçilmesi gerektiği mesajını, özelde kılavuz kaptanlara, genelde kamuoyuna vermekti.
Bunu ifade ederken de, her platformda mangalda kül bırakmayan kılavuz kaptanların, artık dümenin başına geçmeleri ve yok olan itibarı yerlerde sürünen bir sivil toplum örgütünün, bir şahsın elinden kurtarılmasının zamanının gelip geçtiğini belirtmemizdir.
Bu derneği Cahit’in elinden kurtarırlar, kurtarmazlar bu onların bileceği iş. Ama şunu iyi bilmeler ki, harekete geçtiklerinde ellerinde derneğe benzer bir kuruluşun kalıp kalmayacağını iyi analiz etmeleri gerektiğini düşünüyorum.
Gelelim şimdi Cahit’in kaleminden çıktığı her halinden belli olan “Ağır saldırganın seminer yalanı” başlıklı; haber-yazı-açıklama-duyuru, türü ne olduğu belli olmayan, korsan sitede yayına soktuğu süpürgeye... Süpürge diyorum, çünkü cevap vermekten çok lak-lak içeriyor.
İlk paragrafında temcit pilavı gibi benim yine altına imza attığım, bir yazıya atıfta bulunarak, bize kafa-koldan saldırmış. Neymiş efendim haber yalanmış, derneğin yetkisi varmış da, falan da filanda.
Biz derneğin yetkisi yoktur demiyoruz ki… Biz derneği yetkisi olduğu halde, Türkiye Denizcilik İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün derneğin seminerine tavır koyarak, “kendi personelimize verilecek hizmet içi eğitim seminerini kendimiz düzenleriz” demesidir.
Bu olay, Cahit İstikbal tarafından düzenlenecek olan bir seminere, Cahit İstikbal’in bile katılamayacağı anlamı taşımaktadır. Yani dünyalar başkanı Cahit, dünyada eşine rastlanması mümkün olmayan bir olaya daha imza atarak, kendi düzenlediği seminere katılmayacak, katılamayacak. Çünkü TDİ A.Ş kendi kılavuz kaptanlarına verilecek, hizmet içi eğitim seminerini kurumsal kimliği altında kendi verecek.
Cahit İstikbal dernek adına yaptığı açıklamada belirttiği gibi, bu seminere TDİ A.Ş'de çalışan kılavuz kaptanların katılmasında ısrar ederek, çalıştığı kuruma karşı ilk restini çekerek yine bir ilke daha imza atmaya devam ediyor.
Türkiye Denizcilik İşletmeleri yok derken, Cahit İstikbal'in var demesi, artık haddini aşan bir restleşmeye doğru gidildiğe işaret ediyor.
TDİ A.Ş bunu derken de, Cahit İstikbal Başkanlığındaki Türk Kılavuz Kaptanlar Derneği'nin, Türkiye Denizcilik İşletmeleri Genel Müdürlüğü'ne kafa tutar gibi "ben yinede yaparım, sen bana karışamazsın" tavrı, çok su götürecek gibi görünüyor. Ancak bu konuda TDİ A.Ş Genel Müdürü Burhan Külünk'ün, Cahit İstikbal'in kuruma, kafa tutuşuna ne diyecek merakla bekliyoruz.
Burada Türk Kılavuz Kaptanlar Derneği’nin tüzel kişiliği, bir şahsın yüzünden ayaklar altına alınıyor. Okuma özürlü olmakla beraber, okuduğunu anlamama veya işine geldiği gibi anlama sahibi Cahit’in, derneğin açıklaması diye kaleme aldığı yazısında (Sözüm ona derneğin açıklaması diye kaleme alınan yazı, hala derneğin resmi sitesinde bulunmamaktadır.) şahsımın kılavuz kaptanlara karşı ve düşmanmış gibi göstermesi, kendi acziyetinin bir göstergesi olsa gerek diye düşünüyorum.
Eğer kılavuz kaptanlara düşmanlık yapsa idim, Sarıyer Cumhuriyet Savcılığı’nın başlattığı soruşturmada ifade vererek, 120 kılavuz kaptan hakkında rüşvet suçlaması iddiasıyla dava açılmasını sağlardım. İfade vermememin en büyük sebebi ise Cahit İstikbal yüzünden birçok masum kılavuz kaptanın zarar görmesine, gönlümün razı olmamasıdır.
Ey Cahit İstikbal!.. Artık ömrün doldu
Üsküdar’da devam eden ve Akşam Gazetesi’nde yayınlanan haberden dolayı, Akşam Gazetesi ve benim aleyhime açtığın davanın sonuçlanması ile birlikte senin kılavuz kaptanlık yapmanda sona erecektir.
Çünkü o dosyada bulunan üç şahidin yeminli beyanatları yüzünden, Türkiye Denizcilik İşletmeleri Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığı, senin organize illegal bir yapı yöneticisi suçlaması ile soruşturma açmak zorundadır.
Bu konuda şahsım bizzat bu soruşturma ile ilgilenecektir. Bu soruşturma önceki gibi sumen altına alınan ve benim ortaya çıkardığım haberle ilgili olarak, ifademe bile başvurmayan TDİ A.Ş’nin yaptığı Teftiş Kurulu soruşturmalarına benzemeyecektir. Çünkü o soruşturmada 120 kılavuz kaptanında mağdur olacağını düşündüğümüzden dolayı o dosyaların üstüne gitmediğimizi bilmenizi isterim.
Bu dosyalar ve ifadeler karşısında hangi genel müdür veya hangi teftiş kurulunun Cahit İstikbal’i korumak ve kollamak adına iş hakkını fesih etmesin. Ben öyle bir genel müdür ve teftiş kurulu tanımıyorum… Belki bu sayede, uykuya yatan kılavuz kaptanlar camiasının kendi yapamadıkları "Cahit İstikbal'den kurtulma" atraksiyonları bu sayede gerçekleşmiş olacak gibi...
Belki de bu yazı Cahit İstikbal hakkında yazacağım son bir kaç yazıdan biri olacaktır. Çünkü artık Cahit İstikbal’in denizde ömrü bitmiştir. Karada buluşup, tatlı tatlı gazetecilik yapacağız… Tabii en çok güvendiği patentli korsan sitesi karısının ve kendisinin elinde kalırsa…
Sevgi ile Kalın…