Son günlerde JURNAL mahlasıyla yazdığımız Çakma Holding haberleri nedeniyle, olumlu ve olumsuz yoğun eleştiri alıyoruz. İMEAK Deniz Ticaret Odası seçimleri öncesi yaptığımız haberlerden dolayı “seçimi etkilemek” iddiasına muhatap olmaya başladık.
Konunun detaylarına girmeden önce, Çakma Holding ile ilgili belgelerin elimize ulaşması konusunda siz değerli okuyucularımızı bilgilendirmek gerektiğini düşünüyorum.
Deniz Haber Ajansı’na 20 Mart 2013 tarihinde, ismi bizde saklı olan Almanya’da yaşayan bir gurbetçinin gönderdiği mail ile bu belgelerden ve Çakma Holding’ten haberimiz oldu. Bu mail sahibiyle yaptığımız yazışmalar sonucu, Çakma Holding mağduru diğer gurbetçilerimiz ile temasa geçtik.
Bu belgelerin gerçekliğini araştırmak için yoğun bir mesai harcadık. Amerika Birleşik Devletleri’nin Delaware Eyaleti’nin Wilmington 1220 nolu adreste kayıtlı bulunan Çakma Holding’in Posta Kutusu Şirketi olduğu bilgisine ulaştık. Hiçbir para hareketi olmayan ABD Merkezli Çakma Holding’in resmi kayıtları ve bilgileri diğer bir haber kaynağımız marifeti ile bize gönderildi.
Bununla beraber, Almanya’da kurulan aynı ismi taşıyan ve Frankfurt Temsilciliği olan şirketle, ABD’de bulunan Çakma Holding’in organik bağı olmadığı bilgisini teyit ettik. Diğer taraftan aynı ismi taşıyan merkezi İstanbul’da bulunan başka bir şirket daha ortaya çıktı. Bu 3 şirketin tek ortak noktası, şirket adlarının dışında bazı yöneticilerinin aynı isimlerden teşekkül ettiği görüldü.
Yapının parçaları yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladığında, çok büyük bir operasyonun olduğuna müşahede ettik. Milyon dolarlık para toplama operasyonunda, gurbetçilerden alınan paralara karşı verilen hisse senetlerinin, ABD merkezli Posta Kutusu Şirketi (BOX COMPANY) Çakma Holding’e ait olduğu görülürken, para toplanan şirketin ise, Almanya’da bulunan KOSTHEIMER STR NO: XX /FRANKFURT adresinde yerleşik başka bir şirkete yatırıldığı belirlendi.
Almanya’da yaptığımız araştırmalara göre, Frankfurter Sparkasse Bankası “2000 33 XXX” hesabında toplanan paralar ise Türkiye’deki başka bir şirketin hesabına aktarıldığı, diğer taraftan paranın büyük bir bölümünün ise şahıslar tarafından elden Türkiye’ye getirildiği öğrenildi.
Getirilen bu paralarla, gemiler alındığı ve bu gemilerin armatörlüğü ve işletmeciliği ise başka isimlere verildiği ortaya çıktı. Gurbetçilerden toplanan paralar, şahısların kendi hesaplarında yok edilirken, kendileri bugün itibarlı işadamları olarak sefalarını sürdürüyor. Sıkıntı ve cefayı ise bu insanlara inanan gurbetçiler çekiyor.
Deniz Haber Ajansı Yayın Kurulu olarak, gurbetçiler ile yaptığımız röportajları ve elimizdeki belgeleri seçim sürecinde yayınlamayacağız. Bu sürecin bitmesi ve hukuki alt yapının sağlanması ile birlikte bu belgeleri kamuoyu ile paylaşacağız.
Denizcilik sektörünün bilgisine sunarız.