Kurt, kuzuyu yemeye karar verince, binlerce bahane bulur derler. Maalesef ülkemizde bu durum sıkça yaşanır oldu.
Hikaye bu ya;
"Kurt ile Kuzu arkadaş olur. Ancak kurt, arkadaşı olan kuzuyu yemeye karar verir. Ormanda bir su kaynağının etrafına dolaşırken susamış olan kuzu, su kaynağının aşağı tarafından su içmeye başlar. Su kaynağının başından su içen kurt, arkadaşı kuzuya seslenerek;
— “Hey kuzu! Sen benim içtiğim suyu ne hakla bulandırıyorsun?"der.
Kuzu ise masum bir şekilde;
— "Arkadaşım kurt, ben senin suyunu nasıl bulandırırım? Baksana, senin içtiğin su bana doğru akıyor." diyerek cevap verir.
Kuzuyu yemeye aklını koymuş olan kurt biraz daha hiddetlenerek, arsız bir şekilde,
— "Bir de bana itiraz ediyorsun öyle mi?" diye haykırarak, kuzuya saldırır.!"
ÇAPSIZ DURAN'DAN KOLAĞASI OLURSA!
Seyr-ü Sefer Nazırı Elvan Paşa, Çapsız Duran'ı İstanbul ve Havalisi Kaptan-ı Derya Kolağalığı'na atadıktan sonra, Derya-i Umumiye Teşkilatında bir büyük huzursuzluk gark eylemiş, sormayın gitsin.
Astığı astık, kestiği kestik, hizmet üreten Kaptan-ı Derya Çapsız Duran, Çakma Barbaros'tan teslim aldığı İstanbul ve Havalisi Kaptan-ı Derya Kolağalığı'nda, teşkilat-ı umumiye-yi temizleme gayretine düşer.
Bu durumdan rahatsız olan leventlere karşı gözdağı vermeye karar veren Çapsız Duran, Derya-i Umumiye Teşkilatında görevli Sefer Neferi Sırma Saçlı Terzioğlu Hasan'ı gözüne kestirerek, "Eğer buna bir azab eylersem, diğer leventleri sindiririm" diye düşünmeye başlar.
Bu sayede bir atışla iki serçe vurmayı hedefleyen Çapsız Duran, Sırma Saçlı Terzioğlu Hasan'a dönerek;
"Sefinenin başı girince limana
Memduh'un rengi çıkar meydana"
diyerek; Gavur illerinden gelen ve İstanbul kıyılarından seyreyleyen takaların kayıtlarını, bizzat yerinde teftiş ederek hazırlamasını ister.
Çapsız Duran'ın bu isteğini emir telakki eden Sırma Saçlı Terzioğlu Hasan; dere, tepe dolaşarak, kıyılarda seyreden takaların isimlerini kayıt altına almaya başlar.
Gel zaman, git zaman Sırma Saçlı Terzioğlu Hasan, hazırladığı sefine listesi ile birlikte, İstanbul ve Havalisi Kaptan-ı Derya Kolağası Çapsız Duran'ın huzuruna çıkar.
"Ey devlet-lü İstanbul ve Havalisü Kaptan-ı Derya Duran Paşa, emreylediğiniz gavur ellerinden gelen sefine listesini hazur ettik" der.
Sırma Saçlı Terzioğlu Hasan'ın listesinin tam ve kusursuz olduğunu görünce, neye dayanarak azab vereceğine karar veremeyen Çapsız Duran'ın şaşkınlığına tenakuz eden ahaliden, Yanaşma Şemşettin Efendi, Kaptan-ı Derya Çapsız Duran'ın kulağına eğilerek;
-Paşam siz Çapsızoğulları Beyliğindensiniz. Bu densiz size hitap ederken, sadece Kaptan-ı Derya Duran Paşa, dedi. Kaptan-ı Derya Çapsız Duran Paşa demedi. Tez elden cezası verile" demesi üzerine;
Çapsız Duran Paşa ayağa kalkarak;
-Derhal divan kurula, LAKAB-I MAKAMIMI DİLLENDİRMEYEN Sırma Saçlı Terzioğlu Hasan'a ceza verile.." der.
O gün, bu gündür, 7 deryada bu söz yankılanır durur. Çapsızoğulları Beyliği, Derya-ı Umumiye'de hala destur ile zikredilir.
& & &
Bu da bizim hikaye, kendine yer bulan alsın bir tane...
DİZİN
Sefine: Gemi
Memduh: Övülecek, rengi mavi
Seyr-ü Sefer Nazırı: Denizcilik Bakanı
Derya-yı Umumiye: Denizcilik Genel Müdürlüğü
Sefer Neferi: Deniz Askeri, Sivil Bahriye.
Kolağası: Askeri rütbe, Sivilde Genel Müdür
Kaptan-ı Derya: Amiral - Donanma Komutanı
Yanaşma: Yanaşma :)