• BIST 9549.89
  • Altın 3005.805
  • Dolar 34.5348
  • Euro 36.0249
  • İstanbul 18 °C
  • Ankara 12 °C
  • İzmir 19 °C
  • Antalya 15 °C
  • Muğla 16 °C
  • Çanakkale 20 °C

Cemaat, AK Parti'yi gözden çıkardı

JURNAL

Dershanelerin kapatılması kararı ile birlikte, Fethullah Gülen Cemaatindeki tepkiler durmak bilmiyor. Başbakan Erdoğan’ın “Kesinlikle Geri Adım Yok” mesajı, cemaatte büyük tepkiye neden oldu.

Fethullah Gülen’in 1991 yılında yazdığı LİDER başlıklı yazısını, kendi şahsi sitesi ve Cemaatin amiral gemisi ZAMAN Gazetesi’nde yeniden yayınlanması, tepkinin boyutunu net bir şekilde ortaya koyduğu görüldü.

Yazının yayınlanmasından sonra bir açıklama yapan Ak Parti Grup Başkan Vekili Mustafa Elitaş’ın “Dershanelerin dönüşümü bize oy kazandıracak” diye açıklama yapması, Ak Parti’nin Gülen’i ve Gülencileri gözden çıkardığının bir işareti olarak yorumlandı.

Fethullah Gülen’in 1991 yılında kaleme aldığı LİDER başlıklı yazının yeniden yayınlanması düşündürücü bulunurken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a bu yolla mesaj vermesi manidar bulunduğunu düşünüyorum.

Buyurun, Fethullah Gülen’in LİDER Başlıklı yazısını yeniden okuyalım, yorumu okuyuculara bırakalım.

LİDER

''Bin seneyi aşkın geniş bir zaman dilimi içinde hep şanlı devirler yaşamış ve hep güzelliklere açık bulunmuş şu mübârek dünyâ, bir-iki asır var ki, buhrandan buhrana sürüklenmekte ve çepeçevre rûhunu saran bunalımlarla inim inim inlemektedir.. Özünden uzaklaşma bunalımı.. Tabiat değiştirme bunalımı.. Milli, dînî ve târîhî değerleri inkâr ve tezyîf etme bunalımı.. Ve eskilerin 'kaht-ı ricâl' dedikleri seviyeli insan, idâreci kadro ve lider kıtlığı bunalımı...

BİZİM DÜNYAMIZDA BÖYLE BİR LİDER YOK

Yakın geçmişi ve hâlihazırdaki durumu i'tibârıyla, şu karmakarışık dünyânın gerçek manada bir lider tanıyıp-tanımadığını bilemiyeceğim; bilebildiğim bir şey varsa o da, bizim dünyâmızda böyle bir liderin olmadığıdır.

Evet, bir zamanlar, Merakeş'ten Orta Asya steplerine, oradan da Avrupa içlerine kadar çok geniş bir sahada mevcûdiyet ve ağırlığını hissettiren o tunç irâdelerin, o polat sînelerin ve o çelikten sadâların yerinde şimdi sinekler uçuşuyor.. Evet, ateşböceklerinin yıldızlaştığı, sineklerin kartallaştığı bu tâli'sizler diyârında aslan inleri, tilki çalımlarıyla inliyor, bülbül yuvaları saksağanların elinde perişan ve her tarafta yarasalar şehrâyinler tertip ediyor...

SÜLEYMAN ÇOKTAN GÖÇÜP GİTMİŞ, İBLİSLER SATRANÇ OYNUYOR

Süleyman çoktan göçüp gitmiş ve o muhteşem saltanatın yerinde iblisler satranç oynuyor.. Yüreğe, irâdeye, rûha hasret gittiğimiz şu günlerde, şimdiye kadar yolları elli defa gidip pusuya takılmış yığınlar, bir yenisine takılabilecekleri vehmiyle köşeye sıkışmış ve ümitsizliklerini, hârika günler ve hârika şahıslarla giderebileceklerini düşlüyorlar. Bu simsiyah yalnızlıkta herkes karanlıklara esir ve herkes birbirine teslimiyet salıklamakta.. Teb'a yol-iz bilmez, câhil ve onurlu yaşamanın acemisi.. Hâkim güçler insafsız ve temettû' avında.. Işığa uyananlar oldukça az -Allah irâdelerine fer versin- onların da çoğu beline kadar çamur içinde ve başları bulutlarda. Kitlelerin fikir semâları tersine dönmüş gibi; köstebek deliklerinde dolaşırken yıldızlararası seyâhat rüyâları görüyorlar.

DÜNYA BAŞIBOŞLARIN ELİNDE

Yüreğe, irâdeye, rûha hasret gittiğimiz şu günlerde, şimdiye kadar yolları elli defa gidip pusuya takılmış yığınlar, bir yenisine takılabilecekleri vehmiyle köşeye sıkışmış ve ümitsizliklerini hârika günler ve hârika şahıslarla giderebileceklerini düşlüyor.
Hâsılı, bu koskoca dünyâ başıboşların elinde ve bir baştan bir başa lidersizlikle kıvrım kıvrım...

LİDER, SEVİLEN, SAYILAN BİR İNSANDIR

Lider, özüyle ve zâtî husûsiyetleriyle her zaman kendini hissettiren ve gönüllerde yaşamasını bilen bir şahsiyettir. O, görünüşündeki inandırıcılığı, anlayışındaki derinliği, görüşlerindeki inceliği, ihâtasındaki genişliği, tespitlerindeki sağlamlığı.. Öğrenme aşkı, öğretme istidâdı ve uhdesine aldığı her şeyin üstesinden gelebilme yeteneğiyle -istemediği halde- dikkatleri üzerinde toplayan, sevilen, sayılan, gözdeleşen, dolayısıyla da binlerin-yüz binlerin her zaman uğrunda ölmeye hazır oldukları bir seviye insanıdır.

LİDER, DOĞRU DÜŞÜNÜR, DOĞRU KONUŞUR

Lider, yemesinde-içmesinde, oturup-kalkmasında, davranış ve muâmelelerinde hep dikkatli, hep temkinli ve hep emniyet telkin edicidir. Doğru düşünür, doğru konuşur, doğruluğu sever ve yalandan tiksinti duyar.. Sînesi vefâ ile çarpar, gözleri samimiyetle açılır-kapanır ve her zaman güven ve i'timât soluklar...

LİDER, ÇEVRESİNE KARŞI GÜLERYÜZLÜ, SAYGILI VE CİDDİDİR

Lider, çevresine karşı güleryüzlü, saygılı, ciddi ve alabildiğine vakûrdur. Onun yanında bulunanlar yakınlığın lâubâliliğini görmez, uzakta kalanlar da uzaklığın mahrûmiyetini hissetmezler. Sorumluluğunu yüklendiği toplumun büyüklerini babası, küçüklerini evlâdı bilir ve bir kuluçka hassasiyetiyle, himâye ve şefkatine sığınan herkese bağrını açar, herkesi kanatlarının altına alır ve korur... Soluklarının duyulduğu dâire içindekilere şefkat ve alâkası o kadar engindir ki, ayaklar altındaki karıncalardan, göklerde uçuşan kuşlara kadar canlı-cansız her şey o incelikten aldığı nasiple şükrân çığlıkları atar ve iki büklüm olur, yerlere yüz sürer.
Lider, vazifeşinâs, hasbî ve diğergâmdır. Sorumluluklarını yerine getirme mevzûunda, ne karşısına çıkan engellerin zorlu ve aşılmaz olması ne de imkânların genişliğiyle gelen yaşama zevki, rahat ve rehâvet onu yolundan döndüremez ve ona mükellefiyetlerini unutturamaz. Üzerine aldığı mesuliyetleri peygamberâne bir himmetle yerine getirir.. Hep yürekten ve cansiperâne davranır.. Sonra da yapıp ortaya koyduğu hizmetler karşılığında herhangi bir ücret ve mükâfât beklemeden çeker-yoluna gider.

LİDER, SABIR VE METANETİYLE ÇEVRESİNİN TEK DAYANAĞIDIR

Lider, üstün idrâki, cesâret ve kararlılığı, sabır ve metânetiyle her zaman çevresinin tek dayanağı ve ümit kaynağıdır. Süratli kararla isâbet, dikkat u temkinle cesâret, sabr u tahammülle atılganlık gibi zıtlıklar, onun sihirli dünyâsında birleşir, bütünleşir ve birbirinin tamamlayıcısı olurlar. Fetânetin aydınlatıcı tayfları altında yarınlar ve yarınlara âit hâdiseler, bugünkü vak'alar sırasına girer berraklaşır.. Cesâret ve kararlılığı sayesinde, aşılmaz gibi görülen tepeler aşılır ve bütünüyle yollar düzlüğe erer.. Tahammül ve metâneti karşısında olmazları olur hâle gelir, muhâller ve imkânsızlıklar toz-duman olur gider.

LİDER KAPI KAPI KOVULMUŞLARIN BİRİCİK TESELLİ KAYNAĞIDIR

Lider, bir ahlâk ve fazilet kahramanıdır. O, merhamet ve yumuşak huyluluğuyla bütün canlıların çarpan yüreği, atan nabzı; cesâret ve yiğitliğiyle, millet ve ülkesinin yılmaz ve sarsılmaz muhâfızı; his ve gönül dünyâsıyla zayıfların en emîn sığınağı; tevâzû ve mahviyetiyle kapı kapı kovulmuşların biricik tesellî kaynağı; müsâmaha ve af atmosferiyle sendeleyip düşenlerin ve sürçüp sürçüp günâhlara girenlerin ümit çerağıdır.

LİDER, YILAN VE ÇIYAN DELİKLERİNİ TIKAMAYI İHMAL ETMEZ

Lider, adâletli olduğu zaman merhametli, merhametle coştuğu zaman da istikâmetlidir. İnsan ve insanca düşünceleri şefkatle kucaklarken, yılan ve çıyan deliklerini tıkamayı da ihmal etmez.. Onun dünyâsında ne zâlimlerin toyu-düğünü ne de mazlûmların âh u efgânı hiç mi hiç işitilmez. O, elindeki keskin kılıcın bir yüzüyle kobraların başlarını alırken, diğer yüzüyle de bülbüllere yuva örme san'atını öğretir.
Lider, Ağrı Dağı kadar mehâbeti, Lût Gölü kadar da haşyeti vicdânında duyabilen gariplikler halîtası bir ruh yapısına sahiptir. Ona sırf mehâbet noktasından bakanlar, aşılmaz bir zirve karşısında bulunduklarını hisseder, hayret ve hayranlıkla ürperirler.. Onu, ötelerle irtibâtı, ihlâs ve samîmiyetiyle tanıma fırsatını bulanlar ise rûhânîlerden biriyle diz dize olduklarını sanır ve kendilerinden geçerler.

YALANCI MUMLARI GÜNEŞ ZANNEDİP ALKIŞLADI

Yıllar ve yıllar var ki, düşkünler diyârı şu mübârek ülke, taşıyla-toprağıyla, canlısıyla-cansızıyla, mü'miniyle-kâfiriyle hasretle inledi ve böyle bir liderin yolunu gözledi.
Bu uğurda elli defa yalancı mumları güneş zannedip alkışladı.. Yüz defa ateşböceklerini yıldız sanıp arkalarına düştü... Ve bilmem kaç defa da kırkharâmîleri Kâbe yolcusu sanarak içlerine girdi. Öyle anlaşılıyor ki, daha bir süre bu hicranlı arayış devam edecektir.''

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar
T.C.Müh.Kaptan Refik Akdoğan
02 Aralık 2013 Pazartesi 14:52
Siyaset ve ticaret yalansız olmaz
Sayın Gülen okullarınızı , dershanelerinizi ve varsa ticari kuruluşlarınızı satın savın ve kendinizi yalnız İslama adayarak, Muhteşem Kur'an'ı ve İslamı Müslümanlara ve dünyaya tanıtmak için siz ve yandaşlarınız seferber olarak derviş olun ve islamı dünyaya yayın. İnsanlık sizden bunu bekliyor. Çünkü siyaset ve ticaret maalesef yalansız olmadığından sizler de bunu beceremeyeceğinizden mallarınızı satarak elde edilen parayla fakır fukaraya aş evleri, mekansızlara mekan sağlayarak cennetin kapılarını aralayın. Görmüyor musunuz dünyada Müslümanlardan başka kardeş kavgası yapan kalmadı. Batı kışkırtıyor, kardeş Müslüman birbilerini öldürüryor. Kur'an'da bölünmeyin, parçlanmayın, bozgunculuk çıkarmayın diye buyuran Büyük Allah mezhep ve tarikatları yasaklandığı halde İslamda bölünme parçalanma hergün artarak kardeş Müslümaniar çoluk çocuk demeden birbirlerini katletmektedirler. Gelin ülkeye ve Allah'ın sizden ve yandaşlarınızdan istediğini yapın. Kur'an'ı bize ve dünyaya anlatarak İslamı dünyaya yayın. İnsanlık sizden bunu bekliyor. Yoksa yarın çok geç olacak ve İslam dünyadan silinecektir. İşte mnitekim Afrika'da bir ülke İslam din değildir diye camileri yıkmaya başlamıştır. Birbirlerini boğazlayan Müslümanlar bu sonuca varılmasını sağlamışlardır. Orada nasıl rahat oturuyorsunuz Müslümanlık size muhtaçken. Allah yardımcınız olsun. www.refikakdogan.com
176.240.125.250
T.C.Müh.Kaptan Refik Akdoğan
30 Kasım 2013 Cumartesi 11:48
Dünya İşleri
Doğrusu Sayın Fethullah Gülen Beyfendi'ye dershaneler açarak dünya işleri ile uğraşmasını yakıştıramadım. Onun ve arkladaşların ana görevi Müslümanlara Muhteşem Kur'ân'ı tanıtmak, anlatmak ve sevdirmek olmalıdır. Bakınız dünyada sadece Müslümanlar arasında olan savaştan başka savaşan kalmadı.Kurt'an'da parçalanmayın, bölünmöeyin, bozgunculuk çukarmayın ve amel-i salih olun, fakir fukarayı yedirin(İNMFAK BUYRUĞU İLE) diye buyrulduğu halde bunları uygulayan yok. Bu ülkede her gece on milyondan fazla insan yatağına aç giriyor. Sizden bunları öğretmek ve uygulamak bekliyor bu ülke Sayın Gülen. Allah yardımcımız olsun. www.refikakdogan.com
176.240.125.250
T.C.Müh.Kaptan Refik Akdoğan
22 Kasım 2013 Cuma 20:07
Ak Parti Gülen'i gözden çıkarabilir mi?
Ak Parti'nin Gülen'i gözden çıkarması mümkün değildir. Et tırnaktan ayrılmaz. Taraflar birbirine el ense çekerek niyet ve ne kadar kuvvetli acaba yoklaması yapıyorlar. Muhteşem Kur'an'ımızda bölünmeyin parçalanmayın, bozgunculuk çıkarmayın konusunda birçok ayetler varken bu bölünmeleri anlamak mümkün değildir. Resmen Kur'an'a karşı hareket etmektedirler. Kızların ve erkeklerin bir arada okumamaları ve bulunmamaları hakkında konuşanlara Kur'an'dan bir ayetle cevap verelim: Araf Suresi 31. Ayet: "Ey Ademoğulları her mescitde ziynetizi takın(güzel ve temiz giyinin) Yiyin için ama israf etmeyin. Çünkü Allah israfedenleri sevmez." Kuşkusuz ademoğulları derken kız ve erkek denilmektedir.(İngilizce Kur'an'da ademoğulları, children of the God- Allahın çocukları denilmektedir) Görülüyor ki Allah mescitlere kızları erkekleri beraber çağırıken kızların süslenmelerini de istemektedir ki bu da gösteriyor ki Allah'ın öyle hanımların mumyalar gibi örtünmesini istememektedir. Tam tersine hanımların güzel görünmelerini istemektedir. Çünkü Allah takılarınızı takın deyince hanımlar saçlarına, kulaklarına, boyunlarına, el ve ayak bileklerine takılar takacağından, takıların görünmesi ile Büyük Alah hanımların makul düzeyde açık giyinebileceklerine de izin vermiş bulunmaktadır. Hele Büyük Allah yiyin için diye buyuruken kızların erkelerle muhabbet edebileceklerine de izin vermiş bulunmakltadır. Bütün bunların nedeni Büyük Allah kızların erkeklerle tanışarak, hatta birbirlerini severek evlenmelerini istediği ve zürriyetin devamını istemektedir. Bir de bazı insanlar, Büyük Kur'an'ın aksine, kızları kapatarak, ayrı ayrı okullarda okutarak, erkeklerle kızların birbirlerini tanımalarını önlemek istemektedirler. Onlara Türkçe Kur'an okumalarını öneririm. Allah yardımcımız olsun. www.refikakdogan.
176.240.125.250
Yazarın Diğer Yazıları
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 Deniz Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0544 880 87 87 | Haber Scripti: CM Bilişim