İMEAK Deniz Ticaret Odası Başkan Adayı Salih Zeki Çakır, JURNAL mahlaslı yazarımıza çok fena kızdı. Beyoğlu 31. Noterliği kanalıyla bir ihtarname göndererek, JURNAL’in “Kılıçlar Kınından Çıktı” başlıklı yazısının yayından kaldırılmasını istedi. Aksi takdirde yasal yollara başvuracağını belirtti.
JURNAL’in köşesinde yayınladığı sektörün fotoğrafını çektiği analiz yazısını, demokratik bulmayan Salih Zeki Çakır, Deniz Ticaret Odası seçimlerini olumsuz etkileyeceği ve yazdığı yazı ile suç işlediğini iddia etti. Ayrıca “Fethullah Gülen Cemaati” diye bir tüzel kişiliğin olmadığını belirterek, Ak Parti İzmir Milletvekili İlhan İşbilen hakkında yazılanların, gerçekleri yansıtmadığını ve içeriğinin seçimleri etkilemeye yönelik kötü niyetli olduğunu kaydetti.
Salih Zeki Çakır, İMEAK Deniz Ticaret Odası Başkanlığına adaylığını açıkladığı dönemde, bazı vaatlerde bulunmuştu. Bu vaatler arasında çok seslilik, demokratik duruş ve sektör yayınlarına destek, öne çıkan en önemli söylemleriydi.
ESKİ ÇAMLAR BARDAK OLDU
Şimdi ne oldu da, hedefleri olan bir adayın, bütün söylemleri bir anda bardak ile çanak oldu. Sektörde yazılan bir yazıya bu kadar sert tepki gösteren Salih Zeki Çakır’ın “Yasal Yollara Başvurulacaktır” tehdidi ile hangi “Çok Sesliliği” simgelediğini, kendi bakış açısı içinde açıklayacağını umut ediyorum.
JURNAL’in “Sektör Analizi” yazısını demokratik bulmamakla ve Deniz Ticaret Odası seçimlerini etkilemekle suçlayan Salih Zeki Çakır’ın, Noter marifeti ile gönderdiği açıklamalara cevap vermek, boynumuzun borcu haline geldi.
JURNAL’in yazdığı yazıda, “Kılıçlar Kınından Çıktı” başlığının mecazi bir anlam taşıdığını ve okuma-yazma bilen her şahsın bunu rahatlıkla anlayabileceğini düşünürken, Salih Zeki Çakır’ın noter marifeti ile gönderdiği yazıda “Yüzlerce yıl öncesinde, tarihin derinliklerinde kalmış, kılıçlı kalkanlı bir savaş yoktur. Yazıda iddia edildiği şekilde bir seçim süreci de yoktur. Kelle falan da düşmeyecektir” diyerek, düz mantıkla cevap vermesini anlamakta zorluk çektik.
Salih Zeki Çakır’ı tepkisini çeken bir başka noktanın ise "Fethullah Gülen Cemaati" diye bir hukuki gerçek kişilik veya tüzel kişilik yoktur” iddiası oldu. Çakır'ın bu iddiasına “Ya Salih Zeki Çakır bu ülkede yaşamıyor, yâda biz hayal dünyasından sesleniyoruz” demekten kendimizi alamadık. Bununla beraber, JURNAL’in İlhan İşbilen hakkında yazdıklarını “kötü niyetli bir kurgu” olarak nitelemesi ise, “önyargının” aldığı son nokta, bu olsa gerek diye düşünüyorum.
BİLMEMEK AYIP DEĞİL,…
Salih Zeki Çakır bilmiyorsa, açıklamakta ve kamuoyunu bilgilendirmekte fayda var;
Fethullah Gülen isimli gerçek bir kişi vardır. “Hocaefendi - Fethullah Hoca” gibi makamlarla anılan ve ABD’nin Pensilvanya Eyaletinde yaşayan bu zatın taraftarlarına ise “Cemaat veya Hizmete Destek Veren Şahıslar” olarak isimlendirilir. Bunu hukuki bir çerçeveye büründürmenin anlamı da yoktur. İlhan İşbilen hakkında “Gülen’in referans olduğu Milletvekili Adayı” konusuna gelince, onu da yine cemaatin mensuplarının açıklamaları ile cevaplandırmaya çalışayım.
Fethullah Gülen Cemaatine yakınlığı ile bilinen Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Mustafa Yeşil’in Taraf Gazetesi’nden Neşe Düzel’e verdiği röportajda "Cemaat’in adaylığını önerdiği milletvekilleri yok mu?" sorusuna, Mustafa Yeşil net cevap vermişti. Mustafa Yeşil’in, Taraf Gazetesi’nden Neşe Düzel’e verdiği röportajda; "Benim bildiğim kadarıyla, Ak Parti Yönetimi bir dönem ısrarla Hocaefendi’ye acaba Milletvekili Adaylığı için sizin önereceğiniz insan yok mu diye geldiler. Hocaefendi ise İlhan İşbilen ve Muhammet Selçuk’un (Çetin) ismini verdi” diyerek, itirafta bulunmuştu.
Demek ki bu ülkede Fethullah Gülen Cemaati denen bir olgunun varlığı, Fethullah Gülen’e yakınlığı ile bilinen mensupları tarafından deklare ediliyor. Diğer taraftan İlhan İşbilen’in Fethullah Gülen tarafından milletvekili olması için AK Parti Yönetimine referans olduğu, Mustafa Yeşil’in açıklamalarında yer alıyor.
& & &
Sayın Salih Zeki Çakır’a sormak lazım; JURNAL’in yazdığı hangi yazıda, gerçek dışı itham veya iftira bulunmaktadır?
İlhan İşbilen’in, AK Parti’den milletvekili adaylığına, Fethullah Gülen’in referans olduğu, yalan mıdır?
Yâda, JURNAL tarafından üretildiğini iddia ettiğiniz, “Fethullah Gülen Cemaati” bir hayal ürünümüdür?
Sayın Çakır’ın, yukarıdaki soruların cevabını, bizden daha iyi bildiğini düşünüyorum.
Son bir not; Şu anda Türk Mahkemeleri’nde şahsıma ve Deniz Haber Ajansı aleyhine açılmış, 24 adet dava bulunuyor. Salih Zeki Çakır’ın açacağı dava ile 25 olacak.
Kamuoyunun bilgisine sunulur.