Dünyanın antik mesleği olan denizcilik, mevcut kültür ve sanatın başlangıç kaynağıdır.
Dünya ülkeleri ilk tanışmalarını deniz yolu ile yapmış ve dünyadaki bütün ticari gelişimlerin hem başlangıcı ve hem de gelişimi yıllar içerisinde yayılarak bugünkü seviyeye ulaşmakla kalmayıp helen daha da büyüyerek hızla devam etmektedir.
M.S. 1000 yıllarında Norveçli Red Erik (Kızıl Erik’in) ailesi ile beraber Norveç’en ayrılıp batıya doğru yolculuklarının başında önce İslandaya ulaşıp daha sonra daha da batıya göç ederek ilk Newfoundland adasına ulaşmaları ile dünyada yeni bir kültürel ve ticari hayatın başlamasına sebep olmuşlardır.
Daha sonra Magellan’ın hem dünyanın yuvarlaklığını kanıtlamak hem de yeni ülkelere, kültürlere ulaşmak ve keşfetmek için 20 Eylül 1519 yılında başlattığı yolculuğun filosunun en küçük ikmal gemisi olan San Sebastian Del Cano’nun kumandasındaki Victorianın İspanya’nın Sevilla limanından hareket edip 3 yıl sonra tekrar aynı limana varışı dünya gelişimine en büyük katkıyı sağlamıştır.
Son zamanlardaki dünya düzdür diyerek ortada dolaşan insanlar iiçin bu yazı kanıttır. Hala ısrar edenler için ünlü Alman filozofu Satefan Zweig’in ve KABALCI yayıevi tarafından Türkçesinin yayınlandığı Macellan kitabını okumalarını tavsiye ederim.
Denizciliğe en büyük vurguyu 500 yıl önce Fransızlar tarafından bir atasözü ile yapılmıştır :
“Navigare necesse est, vivere no necesse est”
“Denize açılmadan yaşamanın anlamı yoktur”
--İnancı ne olursa olsun her denizcinin ortak duası.
A seafarers prayer
(Her milletten denizci kendi dilinde yorum ve tercüme yaparak duasını eder :
Yüce Allah’ım. Stand near me as I stand my watch.
Keep me allert as the safety of my shipmates depends on me.
Keep me to see beauty of your creatıon as in sail your vast oceans.
Keep me faıthfull to those I leave behind.
And protect them whıle I am away.
Protect us from all of the perils at sea.
Calm the waves and hush the wınd.
Bring me safely home to my family and friends.
Keep me to keep you wıthın my heart.
Şükürler olsun sana Allahım. Amin……
DÜNYADAki bütün okyanus ve denizlerde bulunan su miktarı:
--75 mil çapında ve 70.000 mil yüksekliğindeki bir kolonun içini dolduracak kadar.
--330 milyon cubic mile.
--60 üstü 15 m/ts
Dalga; suyun rüzgar önünde alçalıp,yükselme harteketidir.rüzgar önünde itilerek yükselen suyun arkadan doldurulması ile arkada bıraktığı boşluğun doldurulması ile suyun tekrar yükselmesi sonucun da oluşan kinetik enerjinin rüzgar yönündeki ileri hareketidir.ortalama 25 mil süratle esen bir rüzgar önündeki bu yükselme ve alçalma hareketi 40 mil süratle hareket eder.yani daha basit olarak bunu dalganın sürati olarak kabul ettiğimizde dalganın sürati saattte 40 mile ulaşır.Bu şekilde kabul edebileceğimiz bir Tsunami dalgasının sürati de saatte 400 mile ulaşır. (Kaynak: Superstitions of the sea.yazar ünlü amereikalı ressam, BEN CLARY—SHEA CAPTAİNS,Fransız YAZAR mme JUAN DRUETT)
Denizdeki iyot nedeni ile denizcilerde GUATR Hastalığı olmaz.
Denizde aralıksız 10 yıl çalışmış bir denizcinin evlendiğinde iyot nedeniyle ilk çocuğu daima kız olur. (Yanımda çalışmış olduğum sayısız gençlerle yaptığım yazılı sözleşmelerde daima kanıtlamışımdır.)
Deniz seviyesinden 15 metre yüksekliğindeki hava katmanında tuz billurları askıda durur.Yani deniz kenarlarında yapılan sporlarda her derin nefes alındığında,nefes verilirken hava içindeki tuz billurları ciğerlere yapışıp kalır.Bu sebep ile spor yaparken deniz seviyesinden 15 metre yükseklikteki yerler tercih edilmelidir. (fizik yasaları).
Dünyada birtek Karaip denizlerinde ve Türkiye’de, Antalya açıklarında görülen denizin rengi laciverdin değişik bir tonudur ve buna karayip mavisi denmektedir.Buralarda suya 1 metre yukarıdan dikkatle bakıldığında 7 dakika sonra istifra edilir. 15. yüz yılda Karayip korsanları aşırı içkili olduklarında bu şekilde miğdelerini temizlerlermiş.
Yazının uzaması nedeniyle burada son veriyorum.