• BIST 9549.89
  • Altın 3005.805
  • Dolar 34.5348
  • Euro 36.0249
  • İstanbul 18 °C
  • Ankara 12 °C
  • İzmir 19 °C
  • Antalya 15 °C
  • Muğla 16 °C
  • Çanakkale 20 °C

Denizciliğimize 1 Temmuz 1937 tarihinden nostaljik bir bakış

Kpt. MESUT AZMİ GÖKSOY

Bir milletin tarihinde büyük günler mevcuttur. Fakat Kemalist Türkiye’sinin tarihinde pek çoktur. Milli hakların geri alınması, milli varlığın kurtarılması için yapılan mukaddes ihtilaller, savaşlar, nizamlar büyük günler doğurur. Ulu ATA’mızın düşündüğünü yapmak için aziz Atatürk, yeni devletin temelini attığı 23 Nisan, askeri zaferini idrak ettiği 30 Ağustos, milletine siyasi düzenini verdiği 29 Ekim, Türk Milleti için birer büyük gündürler.

Bu büyük günlerin ağarması ile başlayan yeni hayat, 14 senedir hiç yavaşlamayan bir hızla bize yeni yeni ufuklar açıyor. Bu ufuklardan birinin de 1 Temmuz 1926  tarihine isabet eder. O gün Türk Milleti asırlardan beri asırlardan beri elinde alınan bir hakka, kendi denizlerinde hakim olmak hlkkına kavuşmuş, yabancı milletlerin istismarına sahillerini kapamıştır.

Milletlerin mukadderatı her zaman aynı yolda gitmez. Bazen büyük savaşların büyük felaketleri milli hakların elden gitmesine sebep olabilir.  Fakat ne garip olaylardır ki Türk milletinin ekonomisi yabancılara devredilmiştir. Kendi kıyılarımızı yabancılara açtığımız ilk tarih 16. asra tekabül eder.

O zaman 1535 yılında sultanların onuncusu Süleyman ile Fransa kralı birinci Fransuva arasında aktedilen anlaşma, sahillerimizde Fransız gemilerinin serbestçe nakliyat yapmasına müsaade vermişti. Daha sonra tanzim edilen ve hepsi birer tekrar mahiyetinde olan 1581-1597-1604 anlaşmalarında bu hak Fransız bayrağı altında sefer yapan Portekiz, İspanya, Katalonya, Sicilya, Ankona, Ragoza gibi devletlere İngiliz ve Venedik bandıralarına da verilmiştir.

Gafil sultanların bu çılgınca hediyeleri tam dört asır, sahillerimizin yabancı bayrakların haraç kurbanları yaptı. Türkiye dört asır denizden gelen servetlerden mahrum kaldı. Avrupa ve Amerika bugünkü medeniyetini kuran dünkü sermaye gücünün elli başlı sebeplerinden biri denizden gelen servetlerdir.

Avrupa’nın küçücük devletleri, ticaret filoları sayesinde okyanusların öbür taraflarında kendi krallıklarından daha geniş ve daha azametli sömürgeler kurdular. Deniz ticaretleri ileride olan milletler her asırda dünyanın büyük bir parçasına ekonomik ve siyasi olarak hakim oldular. Batının ve doğunun değişime yarayan her şeyi ticaret filoları medeniyetlerin doğuşuna sebep olmuşlardır.

Amerika’yı ilk keşfeden de ticaret gemileridir. Bütün dünyanın en güçlü imparatorluğu belini deniz ticaretine dayayan İngiltere’dir. Hakimiyet denizden başlar. Çünki deniz sağlığın, servetin, erginliğin kaynağıdır. Bizler ise halen denizlerde yeterli güce sahip değiliz.1 temmuz 1926 kıyılarımızda yabancıların bu istismarına dur dendiği tarihtir.ve atamızın bize en hüyük hediyelerinden biri olan Lozan anlaşması ile artık gemi ticareti bize aittir.

Dün deniz ticaretimizin devlet kadrosundaki yeri küçük bir Deniz Ticareti Müdürlüğü iken  bugün bu merci de  bir Ticaret Müsteşarlığı olmuştur ve  21.asırda biz de bununla öğünmekteyiz. Deniz ticaretine verdiğimiz değer ortada. Yıl 2019,Armatörlerimizin keyfi yerinde fakat denizcilerimiz de yerlerde.Denizcilerimize gereken değer verilmedikçe de gelişemeyiz.

İzmir Vapuru süvarisi Kaptan AZİZ DERYA, 1937.

ataturk-001.jpg

Yazarın Diğer Yazıları
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 Deniz Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0544 880 87 87 | Haber Scripti: CM Bilişim