• BIST 9549.89
  • Altın 3005.805
  • Dolar 34.5348
  • Euro 36.0249
  • İstanbul 19 °C
  • Ankara 11 °C
  • İzmir 19 °C
  • Antalya 15 °C
  • Muğla 14 °C
  • Çanakkale 20 °C

Denizde strateji belirlemek

RECEP CANPOLAT

1950 yılında 500 milyon ton olan deniz ticaret hacmi bugün 18 kat artarak 9 milyar tona ulaştı. Hacim olarak dünya ticaretinin yüzde 75’i denizyoluyla, yüzde 16’sı demiryolu ve karayoluyla, yüzde 9’u boru hattı ile binde 3’ü ise havayolu ile gerçekleşiyor.

2012 yılı başında dünya filosundaki 300 GT ve üzeri toplam gemi sayısı 48 bin 197 adede ulaşırken, toplam gemi tonajı bir milyar 46 milyon DWT ve toplam konteyner filo kapasitesi 15,3 milyon TEU’ ya ulaştı.

2012 yılı başı itibariyle DWT tonaj bazında toplam dünya deniz ticaret filosunun yaklaşık yüzde 70’i 10 ülke tarafından kontrol ediliyor. Bu kapsamda 217 milyon DWT (yüzde 16,4) ile Yunanistan ilk sırada, 210 milyon DWT (yüzde 15,8) ile Japonya ikinci, 125 milyon DWT (9,5) ile Almanya üçüncü sırada yer alıyor. Türkiye ise 22,5 milyon DWT’luk filo kapasitesi ile dünyada 15. sırada kendine yer buldu.

2011 yılında toplam deniz ticaret hacmi 8,8 milyar ton olup bunun yaklaşık yüzde 35’ini sıvı dökme yükler, yüzde 28’ini demir, maden cevheri, kömür ve tahıl ticareti oluşturmaktadır. 2011 yılında toplam deniz ticaretinin yüzde 17’sini ise konteyner taşımacılığı gerçekleştirmiştir.

Bugün dünya ticaretinin finansal toplam değeri 15 trilyon doları bulurken, 9 trilyon doları denizyolu ile yapılmaktadır. Dolayısıyla parasal değer bakımından dünya ticaretinin yüzde 60’ı denizyolu ile gerçekleşmektedir.

Son 60 yılda, denizyolu konteyner ticareti sıfırdan bir milyar 500 milyon tona ulaşmıştır. 2010 yılında, küresel denizyolu konteyner ticaretinin değeri 5 trilyon 600 milyar dolar civarında bulunurken, bu rakam toplam dünya deniz ticaretinin yaklaşık yüzde 60’ına karşılık gelmektedir. Dünya deniz ticaretinin kalan yüzde 40’ına karşılık gelen 3 trilyon 400 milyar dolarlık kısmını ise ağırlıklı olarak petrol ve petrol ürünleri, demir cevheri, kömür, hububat ve diğer küçük dökme yüklerinin ticareti oluşturmaktadır.

Navlun piyasaları

Dünya büyüme rakamları ve ticaret hacmi direkt olarak denizyolu taşımalarını etkilemektedir. Günümüzde bu etki dünya ticaret hacmindeki dalgalanma, küresel ekonomik krizin etkilerinin halen devam etmesi ve petrol fiyatlarındaki artış ile kendisini göstermektedir.

2011 yılında 8,8 milyar ton olan dünya deniz ticaret hacmi bir önceki yıla göre yüzde 5,6 büyürken, dünya deniz ticaret filosu bir önceki yıla göre yüzde 8,4 oranında büyümüştür. Dolayısıyla yük hacmindeki talep artışı, filo tonaj arzını karşılayamadığı için navlun fiyatları negatif etkilenmiştir.

2008 yılında yaşanan küresel ekonomik kriz neticesinde, Baltic Dry Index (BDI) dramatik bir düşüş sergilemiş, 21 Mayıs 2008'de 11.973 puan iken, 2 Aralık 2008'de 684 puana düşmüştü. Dolayısıyla, navlun piyasaları kriz öncesine göre yaklaşık 12'de birine düşmüştür.

Son günlerde gerileme olmasına rağmen genelde artan petrol fiyatları işletme maliyetlerini arttırmakla ve düşük seyreden navlun fiyatları nedeniyle sektörün ayakta durmasını zorlaştırmaktadır. Ayrıca, Avrupa'da yaşanan ekonomik krizin bankaların bilanço küçültmesine giderek sektöre verilecek Kredileri daraltacağı ve denizcilik sektörü açısından finansman teminini güçlendireceği değerlendirilmektedir.

Sonuç olarak, gelişmiş ülkelerde yaşanan derin kriz, talebi olumsuz etkilese de Çin ve Hindistan gibi gelişmekte olan ülkelerin göstermiş oldukları büyüme performanslarına paralel olarak artan hammadde ve enerji talepleri sektörü ve navlun fiyatlarını ayakta tutmaya devam etmektedir.

Hedefe ulaşmak

Deniz ticaretinin önemini kavrayan ülkeler, dünyada etkili konuma gelirken, dünya ekonomisinde strateji geliştiren ülkelerde ise söz sahibi olma trendi daha da yükselmektedir. Deniz Ticaret filosunun büyüklüğü ülkelere büyük katkı sağlama konusunda etkili olmamış ancak stratejik veri oluşturan ülkeler dünya ticaretinin sözcüsü konumuna gelmiştir. Bunun en önemli göstergesi Yunanistan’dır. Yunanistan dünya deniz ticaret filosunda kapasite olarak birinci sırada bulunurken, global ekonomi verilerinde, ise ülkesine bir katkısı yoktur.

Diğer taraftan, Japonya, Güney Kore, Çin, ABD, Hindistan ve İngiltere strateji geliştirerek, deniz ticaretinin ülkelerine katkısını en üst düzeyde tutmayı başarmıştır.

Sevgi ile kalın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar
Müh.Kaptan Refik Akdoğan
13 Ekim 2012 Cumartesi 11:46
Denizde strateji belirlemekl
Sayın Canpolat, hergün Denizde Strateji Belirlemek yazınıza bakıyorum acaba bir kişi düşüncelerini, bilgilerini kamuyla paylaşmış mı diye. Heyhat yok yok, çok üzülüyorum tabii. 57 yıldır bu konularda naçizane düşüncelerimi, deneyimlerimi ve bilgilerimi denizcilik toplumuzla yazılarımla paylaşmaya çalışan bir kişi olarak tabii ki çok üzülüyorum ve bunun nedenlerini araştırıken, düşünürken sizin vesikalık resminizin üstünde DÜNYA DENİZCİLERİ ALTIN ÇIPA'DA BULUŞTU resmini görünce sorunu çözdüm. Bugünün toplumununda altın çıpaya layık olmak için şeytanın bir numaralı aracı olan paranın buraları da işgal etmiş olduğunu gördüm. İşlerini yapan insanlara altın çıpa verilmesi bence doğru değildir. Onlar mormal olarak işlerini yapmakta ve para kazanmaktadırlar. Böyle altın çıpa gibi madalyalar ancak ve ancak ülkesi, milleti için işi dışında olağanüsütü işler yapanlara verilmelidir. Bakınız örneğin ben elli yedi yıldır bu meslek için makaleler yazmış, kitaplar yayınlamış ve en sonunmda bu kitapları web sayfamda bedava Türk denizcilerinin yararına sunmuş bulunduğumdam altın çıpa benim hakkımdır. Tabii hiç kimse böyle çok yakışıksız bir teklifte bulunmaz, ben de bulunmam. Ama Denizde strateji belirlememek yazısına başta altın çıpaları alanlar olmak üzere hiç kimse yorum katmadığından içim yandığı için böyle yazdım ki bu cevapsızlıkta sizin de hisseniz var demak istedim. Örneğin Müh Fahrettin Küçükşahin gibi elliden fazla meslek kitabı yayınlamış bulunan ve bu mesleğe bıkmadan usanmadan bir öğretmen olarak binlerle meslek adamı yetiştiren bir kişiden daha fazla kim hak edebilir Altın Çıpa'yı? Altın Çıpa öyle kişilere verilmeli ki o çıpa gerçekten altın olsun. Ulufe dağıtır gibi verilen altın çıpaların değerini takdirlerinize bırakıyorum. Çünkü Altın çıpları alanlar içinde hiç kimse sizin bu çok değerli yazınıza katkıda bulunmamaıştır.Fatiha suresindeki:"Dosdoğru yola ilet bizi," Allah buyruğu hepimizin yaşam rotası olmalı. Allah'a emanet olun. www.refikakdogan.com
46.196.159.110
Müh.Kaptan Refik Akdoğan
11 Ekim 2012 Perşembe 11:10
Denizde strateji belirlemek
Neredesiniz ey anlı şanlı dernekler, federasyonlar, varsa sendikalar, deniz öğrencileri, öğretim görevlileri, profesörler, doçentler, araştırma görevlileri. Sayın Canpolat size altın tepside çok önemli bir konuyu sunarken sizlerin sessiz kalmasını anlamak mümkün değildir. Sayın Ulaştırma, Denizcilik ve İletişim Bakanlığının da mı bu konuda yazacak, söyleyecek bir şeyleri yok? Artık Bakanlıkta çok önemli möevkilerde bulunanlar, liman başkanları hep fakülte mezunudurlar. Bu konuda saöyleyecek, yazacak çok şeyleri olmalıdır. Memurlar korkuyorlarsa takma isimle düşüncelerini söylemelidirler. Yoksa miçolar, yağcılar, siliciler, amatör denizciler yazmaya başlarsa başımızı nasıl dik tutabiliriz? Aldığımız maaşlar nasıl helal olabilir ki? Hadi beyler ülke sizden hizmet bekliyor.Normal olarak yaptığınız görevler hizmet değildir. Asıl hizmet Türk ticaret denizciliğinin kalkınması, kaliteli eğitim yapılması için görevleriniz dışında yapacağınız çalışmalar ülkeye hizmettir. Tıpkı benim bu kocamış yaşımda yaptıklarım gibi.Hâlâ elimden geldiğince hizmet etmye çalışıyorum. Allah yardımcımız olsun. www.refikakdogan.com
94.54.96.43
Müh.Kaptan Refik Akdoğan
27 Eylül 2012 Perşembe 15:24
Denizde Strateji belirlemek
Sayın ve de sevgili Canpolat, Görüyorum ki bu çok değerli yazınınıza kimse bir şeyler katmıyor ya da düşüncelerini kmuyla paylaşmıyor. Ben altmış yıldan fazla sanırım siz de yaklaşık on yıldan beri Türk Deniz Ticaret filosunun sorunlarını kamu oyu ile paylaştığınız ve çok önemli bir konuyu da bizlere sunduğunuz halde profesyonel deniz ticaretlilerden bir yorum alamayışınızın nedeni, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın, etliye sütlüye karışmayalım, işin mi yok başıma iş açmayayım, bana mı kaldı gibi zihniyetten başka bir şey değildir. Osmalıdan kalma, devlet memurlarının düşüncelerini söylemek, yazmak ve paylaşma korkusunun bütün şiddetiyle devam ettiğni görmekteyiz. En azından akamisyenler bu konuda bir şeyler söylemeliydi, öğrencileri bu konuda bir şeyler yazmaya teşvik etmeliydi düşüncemin uygulandığını görmeden bu dünyadan göçeciğimi üzüntü ile müşahede etmekteyim. Çok yazık. Mesleği,işi,ülkesi, milleti hakkında düşünceleri söylememek vicdansızlıktır. Yoksa bu kişilerde, böyle bir konuda bir şeyler söylemek, yazmak fikriyatı oluşmadı mı? Öyleyse bu daha da vahim bir durumdur. Allah yardımcımız olsun. www.refikakdogan.com
176.240.119.57
Müh.Kaptan Refik Akdoğan
26 Ağustos 2012 Pazar 15:11
Denizde strateji belirlemek
Bu konuda gene aklıma gelenleri yazmak istiyorum. Yıl sanırım 1956 ya da 57. Adnan Menderes Hükümeti ikdidarda. Almanya'da istenen üç yüz milyon kredi reddediliyor.Piyasada benzin bulunmuyor. Yabancı petrol şirketleri benzin vermedikleri gibi yabancı bayraklı tankerler de taşıtmak için bulunmuyor. Sanırım rahmetli Vehbi Koç Amerikalılar nezdindeki kredisini kullanarak on bin ton benzin buluyor ama taşıtacak tanker bulamıyor.Rum lobisi başarılı çalışma yapıyor. Dünya tanker filosuna hükmediyor. Hurda Türk tankeri Rıza Kaptan tankeri benzin yükü ile İstanbul'a demirlendiğinde gemi her tarafından denize benzin kaçırıyor. Mevsim kış geminin makineleri ile Boğaz aklıtısını yenip geminin Serviburnu boşaltma tanklarına ulaşması mümkün değil. Biz kurtarma gemileri gemiyi yedekliyoruz ve Serviburnuna getiryoruz. Bu benzin kıtlığı ihtilalin çıkmasına ve Adnan Menderes hükümetinin devrilmesine neden olmuştur.Gene aynı yıllarda piyasada şeker yok. Bir Yunan gemisi on bin ton şekeri Polonya'dan yüklemiş İstannbul'a getiriklen Bozcaada kayalıklarına bindirerek şekerin tam ziya olmasınma neden olmuştur.Bu da Asdnan Menderes Hükümetini yıkan etkenlerden biri olmöıuştur. Daha birçok olay anlatılabilir deniz ticaret filomuzu yetersizliği nedeniyle neler kaybettiğimizi. Türk bayraklı Türk ticaret gemilerinin bulunması bağımsızlığımızla ilgilidir.Neden bilenler bu konuda yorumlarını göndermiyor anlayamıyorum. Yanılıyorsam yanıldığımı söylesinler. Bildiklerini söylemeyenler vicdansızdır. Allah yardımcımız olsun.
www.refikakdogan.com
94.54.126.209
Yazarın Diğer Yazıları
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 Deniz Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0544 880 87 87 | Haber Scripti: CM Bilişim