İyi bir denızci Armada’da yetişir. Yani yelkenli ve makineli gemi. Dünyada ve bütün denizci ülkelerin okul gemileri Armada'dır. (Türkiye hariç). Zabitlere ve personele en iyi eğitim bu armadalarda on board ve on job training olarak verilmesidir. Türkiye’mizde şu anda bütün personel sertifikaları apartman binalarındaki katlarda kapalı odalarda kara tahta üzerinde eğitim ve yapılan sınavlarla verilmektedir. Bunun tek amacı kurslar verilerek para kazanmaktır. Kaybedenler ise sadece Türk Denizcileridir. Armatör çoğunlukla kaliteli değil ucuz personel arar. Teknoloji geliştikçe de gemileri ofislerden idare etmeyi tercih ederek 4 gözle yapay zekayı beklerler. Ancak inisiyatif denen yetenekte bir türlü çözüme varamamaktadır.
Bu kalite eksikliğinden kaybeden daima armatördür. Bu kaliteyi yaratabilmek için daha 1942-1943 yıllarında kaptan Anazuhi Özok, Hidayet Bengideniz, Sait Özege gibi ileri düşünen kaptanlarımızın ortaya attığı bir teklif vardı ve ben de bu teklifi 80 yıl sonra tekrar dile getirmeyi arzu ettim.
Şöyle ki; bütün liman başkanlıklarımız deniz kenarındaki illerdedir ve bütün ehliyetleri, yeterlilikleri ve sertifikaları onlar denetlerler. Daha kaliteli denizciler yetiştirmek ve eğitmek için özellikle kalifiye personeli olan armadalar. Bakanlık olarak onlara bir ek tahsisat ayrılmasında fayda var.
Halen daha dünyada pek çok hurdaya çıkmış ve çıkmak üzere olan armadalar var uygun bir fiyat ile bunları alarak her liman başkanlığına bir adet tahsis etmek ve liman içerisinde bu armadaları uygun bir yer ayarlayarak uygun bir yerde bütün emniyet tedbirlerini alarak ve sahil bağlantısı sağlayarak kıçtan kara yapmak sureti ile bütün kurs ve eğitimleri gerçek olarak karada kurslar yerine armada üzerinde yapılmasının faydası çok büyük olur. Halen denizci dünya ülkelerinin bütün okul gemileri armadadır ve bu armadalar ile yakın ve uzak seyirler yapılmaktadır.
Bizde denizcilik sektöründen bahsederken sadece armatörler ve gemi inşa sanayii olarak algılanmaktadır. Denizciler daima sektör dışında tutulmaktadır .Bu neden ile de ülkemizde deniz ticaretinin gelişmesi mümkün değildir. Bütün hegemonya deniz ticaret odası ve federasyonunun kontrolü altındadır. Oraların üyeleri de zaten armatörler gemi inşacılar ve liman sahipleridir.
Bir an önce bu konunun ülkemiz tarafından sınıflandırılıp yeniden denizcileri de aralarına alarak düzenlenmesi şarttır.