• BIST 9549.89
  • Altın 3005.805
  • Dolar 34.5348
  • Euro 36.0249
  • İstanbul 18 °C
  • Ankara 12 °C
  • İzmir 19 °C
  • Antalya 15 °C
  • Muğla 16 °C
  • Çanakkale 20 °C

Galataport’u bitiren çokbilmişler

JURNAL

Galataport İhalesi yapıldı. Doğuş Grubu 702 milyon dolar ile Karaköy Salıpazarı Liman Alanı’nın işletme hakkını 30 yıllığına aldı.

İhale sonrası her haltı bilenler, yine ahkâm kesmeye başladılar. Bunların içinde “Başbakan Erdoğan Benim Atam” diyerek tarihe not düşen (!) Çokbilmiş Yiğit Bulut, ihale rakamına bakarak, Galataport İhalesi’nin Başbakan Erdoğan tarafından iptal edileceğini söyledi.

İnsanın, isyan edesi geliyor. Bu kadar ülkesine ihanet eden aydın, işadamı ve gazeteci grubu, Türkiye’de olduğu kadar, dünyanın hiçbir yerinde yoktur.

8 SENE ÖNCE GALATAPORT'A KUMPAS KURULDU

İlk ihalesi 8 yıl önce yapılan Galataport’un perde arkasını bilmekte yarar var.

8 yıl önce yapılan ihaleyi 3,5 milyar Euro ile kazanan Ofer-Kutman-Royal Caribbean Konsorsiyumu, Galataport’u 49 yıllığına yap-işlet-devret modeliyle almıştı. İhale sonrası anlı-şanlı işadamı Rahmi Koç “Eğer haberim olsaydı, bu ödeme planıyla Galataport Projesi’ne ben de talip olurdum” diyerek düğmeye basmış, ancak Koç Bank tarafından ihalenin finans ayağını yaptığını ise es geçmişti.

Rahmi Koç’un “kasıtlı beyanatının” altını-üstünü araştırmadan balıklama dalan aydın ve gazeteciler, Galataport İhalesi’ni iptal ettirmek için yoğun bir dezenformasyona başlamış, Deniz Haber Ajansı’nın dışında tüm yayın organları bu ihalenin aleyhinde kalem oynatmışlardı.

Rahmi Koç’un bu çıkışının altında TÜPRAŞ’ın özelleştirmesinin yattığı günler sonra ortaya çıktı. Çünkü dünyanın en büyük yatırım firmalarından Ofer Brothers’ın sahibi Sammy Ofer’in, Galataport İhalesi’nden aylar önce Global Holding kanalıyla TÜPRAŞ’ın yüzde 14,76 hissesini 446 milyon dolara satın almıştı. TÜPRAŞ’ın özelleştirilmesini, Koç Holding’in alması ile birlikte Ofer’in elinde bulunan yüzde 14,76’lık TÜPRAŞ hissesi, birkaç ay içinde 1,2 milyar dolara yükselmiş, bu olay ise Rahmi Koç’u derinden rahatsız etmişti.

Rahmi Koç’un beyanatını eline alan yine anlı-şanlı yazarlarımızdan Fatih Altaylı, kalemiyle Galataport İhalesinin iptali için kulis yapmış ve dünyanın en büyük cruise firması Royal Caribbean Cruises’in (RCC) Türkiye’ye gelmesini engellemişti.

Galataport’un; Ofer-Kutman-Royal Caribbean Konsorsiyumu’na verilmesinin engellenmesi ile birlikte, ülkemiz, dünyanın en büyük cruise firması RCC’den mahrum olmuş, Rahmi Koç ise Ofer’den intikam almanın hazzını yaşamıştı.

8 YIL ARAYLA YAPILAN İKİ İHALE ARASINDAKİ 6 FARK

1- İhale yöntemleri:2005 yılında yapılan ihalede yap-işlet-devret yöntemi belirlenmişti, önceki günkü ihalenin yöntemi ise işletme hakkı devri oldu.

2- Süre:İlk ihalede süre 49 yıl iken, son ihalede bu süre 30 yıla indi.

3- Ödeme koşulları: 2005 yılında gerçekleşen ihalede verilen en yüksek teklife göre ilk 5 yılda ihale bedelinin yüzde 1.85’i, 10. yılda ise yüzde 2.58’i, 20. yılda yüzde 15.51’i, 30. yılda yüzde 24.79’u, 40. yılda ise yüzde 50.53’ü ödenecekti. Doğuş Grubu’nun kazandığı ihalede ise teklifler peşin esasına bağlı olarak alındı. Vadeli ödeme seçeneğinde ise yüzde 20 peşin, 2 yıl anapara ödemesiz, libor artı 2,5 vade farklı ödeme dikkate alındı. Bu seçenekte bakiye dört eşit taksitte ve libort artı 2,5 vade farkı ile birlikte ödenecek.

4- Taşınmazlar:Kutman-Ofer ikilisinin kazandığı ilk ihalede, kazanan grup tapuda üst hakkı tesis edebiliyordu. Buna göre, kazanan grup taşınmazlar üzerinde ipotek tesis edebiliyordu. Bu kolaylık son ihalede kaldırıldı.

5- Yatırım şartı: 2005 yılındaki ihaleye, Koruma Kurulu tarafından onaylanan projenin uygulanması zorunluluğu getirilmişti. Önceki günkü ihalede ise bu durum da değişti. Buna göre geliştirilecek proje için Koruma Kurulu’nun onayının alınması şartı getirilirken, getirilen diğer şartlar da “10 metre genişliğinde kazıklı rıhtım yapılması ve tecilli binaların restorasyonu” oldu.

6- Yapılaşma koşulları:İlk ihaledeki emsal 2, binaların yüksekliği 30,5 metre; toplam inşaat alanı da 202 bin 415 metrekare olarak belirlenmişti. Bu koşulların tamamı değişti. Emsal 1,5’e çekilirken, binaların yüksekliği 12,5, 15,5 ve 18,5 metre olarak tespit edildi. Toplam inşaat alanı da 129 bin 365 metrekareye düştü.

DOĞUŞ HOLDİNG, KENDİNE PARTNER BULMALI

Har haltı bilenlere rağmen, Doğuş Grubu'nun verdiği rakam gayet makul görünüyor. Her şeyden önemlisi Karaköy'de mezbelelik halinde bulunan liman alanı, bu sayede Türk turizmine kazandırılmış olacak.

Akdeniz çanağının en önemli destinasyonlarından biri olan Karaköy Limanı, 1200 metre sahil şeridi ile 3 kurvaziyer gemisinin yanaşacağı bir iskelesi bulunuyor. Doğuş Grubu’nun, limanı aktif ve verimli bir şekilde işletmesi için dünyanın en önemli cruise firmaları Costa, RCC, MSC Cruises gibi operatörler ile işbirliği yapmak zorunda. Bu sayede oluşabilecek bir sinerji ile yılın 365 günü limanın çalışması sağlanabilir. Ayrıca Salıpazarı Liman Alanı’nın içine yapılacak SeaPort Oteller ile bir Barselona, bir Marsilya etkisi yaşanabilir.

Diğer taraftan, Karaköy Limanı’na yılda ortalama 350 büyük cruise gemisi ve 500 orta ölçekli yolcu gemisinin yanaşabileceği bir liman haline getirilmesi için Doğuş Grubu’nun, kesinlikle bir operatör ile ortaklığa girmesi gerekiyor.

Bunların arasında bulunan Royal Caribbean Cruises, 8 yıl önce kendisine yapılan kumpası hala unutmuş değil. Bu şansı Doğuş Grubu’nun iyi değerlendirmesi gerekiyor.

Ferit Şahenk’e duyurulur…

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar
Prof.Dr. Aydın ŞALCI
20 Mayıs 2013 Pazartesi 17:20
Vatan Hainleri.
Maalesef Türkiye kadar; Dünya'da, memleketinde hain yetiştiren bir başka ülke herhalde yoktur. Bunu eski Bakanlarımızdan saygıdeğer Kamran İNAN söylüyor. Bende aynısını düşünüyorum. Yazıklar olsun. Ortalık nankör ve yalakalar ile dolu.
78.189.180.121
AKLI SELİM
20 Mayıs 2013 Pazartesi 16:27
TEBRİKLER
sayın JURNAL, bu acik sarih aciklamalarınız icin cok tesekkurler. maalesef ülkemizde 2 kuruş cıkarlar için ülke menfaatleri kolayca satılabiliyor, yanar döner, güçlüden yana kalemler her zaman bu ülkeye, yatırımcılara büyük zarar veriyor. Başta deniz basını olmak üzere, tüm basınımızın sizin gibi dürüst, açık, kafasında gizli planları olmayan kalemlere kavuşması dileği ile
85.103.3.126
Yazarın Diğer Yazıları
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 Deniz Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0544 880 87 87 | Haber Scripti: CM Bilişim