Sektörden parlak bir yıldız geçti
Mesleğimizin bir cilvesi midir? Nedir? Bilinmez, gazeteci olarak, olumsuzlukları yazmak, biz gazetecilerin okunmasını ve okuyucu kitlesinin artmasını sağlar. Bir bürokrat, bir siyasetçi hakkında olumlu veya başarıları hakkında bir şeyler yazmaya çalışsak, o meşhur ve manalı, manalı olduğu kadar içi boş olan, HAYIRDIR? sorusuna muhatap oluruz.
Ancak; şu da iyi bilinmelidir ki, olumsuzluklar ve olumsuz insanların yanında, bu ülkede olumlu şeyleri yapan cesur ve yürekli insanların olduğunu da unutmamak gerekir. Bu konuda Türkçe'mizde bulunan anlam yüklü deyişler, çok ince mesajlar içermektedir.
İşte bunlardan biride, "İltifat marifete tabidir" sözüdür. Yani; bir anlamda, marifetli olanlara iltifat edilmelidir.
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Mustafa İsen'den boşalan Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarlığı'na, Başbakanlık Denizcilik Müsteşarı İsmet Yılmaz’ı getirmek istemesi, denizcilik sektöründe hayal kırıklığı ve bir o kadar da üzüntüye sebep oldu.
Çünkü, denizcilik sektörünün bir ivme kazanmasında İsmet Yılmaz’ın inkar edilemeyecek, bir katkısı ve emeği olduğunu, tabiri caizse "sağır sultan" bile biliyor.
İsmet Yılmaz tam beş sene, Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı görevinde bulundu. Bu süreçte, denizcilik sektörü, tam anlamıyla "Altın Çağını" yaşadı. Tabi ki bu konuda, güçlü bir siyasi iradenin arkasında olması, bu başarılı sürecin yaşanmasını sağladı.
2002’de yerlerde sürünen, denizcilik bürokrasisi, İsmet Yılmaz’ın göreve gelmesi ile birlikte, yeni ufuklara yelken açtı. Denizcilik Müsteşarlığı’nın kurulduğu günden beri kara listede olan Türk bayraklı gemiler, İsmet Yılmaz’ın döneminde, Gri listeye geçti. Onlarca balıkçı barınağı, bağlı bulunduğu Ulaştırma Bakanlığı’nın koordinasyonu ile hizmete açıldı. 2007 yılında hizmete girmesi hedeflenen VTS Merkezi, hedefinden 3 yıl önce hizmete alındı. Avrupa Birliği Müktesebatı çerçevesinde AB’ye en uyumlu sektör, denizcilik olduğunu ispat etti. Hantal bürokrasiyi yok edip, sektörle birlikte sorunlara eğildi. En önemlisi, denizcilik sektöründeki yönetimi, denizcilere bıraktı. Yani kısacası, İsmet Yılmaz, sektörün ayakta dik durmasının sağladı.
Yukarıda anlattıklarım, İsmet Yılmaz’ın Müsteşar olarak görevde bulunduğu beş senede yapılanların onda biri bile değil… Yapılanlarını, alt alta yazmaya başlasak, hizmet trafiği onlarca sayfayı işgal eder. Burada yapılanlarla birlikte, böyle kıymetli bürokratları, onura ederek, teşvik etmek, biz gazetecilerin görevi olduğunu düşünüyorum.
Kendisi ile çok yakın mesaim oldu. Kişiliğini anlatmama gerek yok. Yeni görevinde çok daha başarılı olacağına inanıyorum. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nda, bir o kadar da büyük projelere imza atacağını da tahmin ediyorum.
Önümüzdeki beş sene, turizm sektörünün ALTIN ÇAĞINI yaşayacağını söylemek, müneccimlik olmasa gerek…
Allah, yolunu açık etsin… İsmet Yılmaz'ı tanıdığım için, kendimi mutlu hissedenlerdenim.
Sevgi ile kalın….