Sultan-ı kebiri Padişah Hazretlerinin, Seyrü Sefain Nazır Vekili Hayri Paşa'yı azletmesi, tüm vatan toprağında sitayişle karşılanır.
Ancak Çulsuz ve aveneleri, Hayri Paşa'ya yeni bir makam tevdi etmek amacıyla Saray Eşrafıyla birlikte bir telaşın içine girerler. Öte yandan tebaadan İstanbul Kolağası Hızır Reis Efendinin Padişah Hazretlerinin gazabına uğramaması için, yeni manevralara başvurulur.
Muharrir Recep Efendi'nin, Devlet-i Aliyye'deki yolsuzluk ve hırsızlıkları çarşaf çarşaf neşretmesiyle birlikte Hayri Paşa ve çetesinde bir panik oluşur. Bu yolsuzlukların Sultan-ı Kebir Padişah Hazretleri ve yeni atanan Nazır Turhan Beyin kulağına gitmesi halinde, Nazırlıktaki ellerinin ve kollarının kesileceğini ve ulufelerinin ortadan kalkacağını bilmektedirler.
Bundan kurtulmanın zor olduğunu düşünen çete mensupları, muharrir Recep Efendinin yazılarını engellemek amacıyla gavur ellerinden getirdikleri 7 Deryanın yanaşması İbrahim Paşa'yı Kapıkulu Uşaklığına atarlar. İbrahim Paşa, zor bir görev üslenir.
Kapıkulu Uşaklızade İbrahim Paşa, 7 cihanda yolsuz oldukları namzet olan isimleri, temize çıkarmak için çalgı çengi ile duyurulara başlar. Bu duyuruları yaparken, ahalide şerefine kefil olunan Poyraz Paşa ve İsmet Paşa gibi dürüst, namuslu isimleri, eline tutuşturulan çazgırnamenin içine katar. Bu sayede bir taş ile iki kuş vurmayı hesaplayan Kapıkulu Uşaklızade İbrahim Paşa, Ahalide şanına kefil olunan isimlerin üzerinden, necaset bulaşmış efendilerini aklamanın yoluna gider.
& & &
"Edebim el vermez edepsizlik edene.
Susmak en güzel cevap, edebi elden gidene!" diyen Piri Yunus'a muhalif eyleyen Kapıkulu Uşaklızade İbrahim Paşa,
Fuzuli'nin "Men hem sana benzerem vefada
Belki nice mertebe ziyade" diyerek yollara düşer.
7 kıta, 7 derya da Hayri Paşa ve çetesinin ne kadar yüce insanlar olduğunu neşreden Kapıkulu Uşaklızade İbrahim Paşa, tüccar ehlinin haraca bağlanmasından bahsetmez, bahsedemez. Çünkü aldığı ulufelerle torbasını doldurarak, besleme haline gelen Kapıkulu Uşaklızade İbrahim Paşa, emir telakki ettiği sözleri, cazgırnameye eklemeye devam eder.
Yunus ne güzel söylemiş;
Sular hep aktı geçti
Kurudu vakti geçti
Nice han, nice sultan
Tahtı bıraktı geçti
Dünya bir penceredir
Her gelen baktı geçti...
Sevgi ile Kalın...