İstanbul Teknik Üniversitesi, bütçesi, kapasitesi ve öğrenci sayısı ile dünyanın en büyük üniversiteleri arasında bulunuyor. Bu üniversitenin bünyesinde Türkiye’nin en büyük denizcilik fakültesi yer alıyor. Üniversitenin Rektörü Muhammed Şahin, İTÜ Denizcilik Fakültesi Mezuniyet töreninde ilginç bir konuşmaya imza attı.
İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Muhammed Şahin, Denizcilik Fakültesi Mezuniyet Töreni’nde Deniz Ticaret Odası’na yönelik, “Bize neden yardım etmiyorsun, Sadece Piri Reis Üniversitesi’ne yardım ediyorsun” anlamına gelen ifadeler ile sitem etti.
Rektör Şahin’in DTO Yönetimine gönderdiği mesaj ile “Bak Kardeşim senin varlık sebebin İTÜ Denizcilik Fakültesi, DTO’yu kendi kafana göre yönetemezsin. Deniz Ticaret Odası tüm Türkiye’nin Odası’dır. Piri Reis Üniversitesi’ne maddi destek sağlıyorsan, bize de sağlayacaksın” mealini taşıyan sözleri şaşkınlık yarattı.
Biraz tehdit kokan, biraz sitem içeren ve el-avuç açan rektör imajı, Muhammed Şahin’e yakışmadı. Eğer İTÜ’ye veya Denizcilik Fakültesi’ne destek istenecekse bu sözlerin mezuniyet töreninde ifade edilmemesi gerekirdi. Tabii ki Deniz Ticaret Odası tüm Türkiye’nin Odası’dır. Kimse DTO’nun sahibi değildir. Ancak bir rektörün, hele hele Türkiye’nin tarihine damga vurmuş bir üniversitenin rektörünün “el avuç açar” gibi, Deniz Ticaret Odası’ndan yardım istemesi, şık olmamıştır. Bu gibi konular, muhataplar tarafından kamuoyu önünde değil, kapalı kapılar arkasında konuşulur. Bizden söylemesi...
Kriz genelde teğet, özelde bodosladı
Son 8,5 senede Türkiye’de denizcilik konusunda güzel şeyler oldu. Küresel kriz, dünyayı yoğun etkilemesine rağmen, Başbakan Erdoğan’ın dediği gibi bizi genel olarak teğet geçti. Ancak denizcilik sektörü için bunu söylemek zor olsa gerek. Çünkü gemi inşada tersanelerin büyük çoğunluğu kapılarına kilit vurmaya başladı bile… “Bu süreç nasıl idare edilir?” sorusuna genel olarak dünyadaki emsallerini iyi analiz etmekle geçeceğini düşünüyorum.
Gemi inşada dünya devi olan Çin, devlet desteği ile bu işi çözüyor. Güney Kore, Japonya ve diğer Uzakdoğu ülkeleri, tersanelerine süspanse ederek yumuşak geçişler sağlıyor. Karadeniz çanağında öne çıkan Rusya başta olmak üzere Romanya ve Bulgaristan’da, gemi inşa sektörüne özel teşvikler sunulmaya başlandı. Türkiye, eğer gemi inşada rekabet gücünü oluşturmak istiyorsa, devletin süspanse ve özel teşvikler gibi enstrümanları göz ardı etmemesi gerekir.
Gelelim yeni hükümetin Ulaştırma Bakanı’na…
62. Hükümetin Ulaştırma Bakanlığı görevini üslenecek ismin büyük bir ihtimalle, yine Binali Yıldırım olacağını tahmin ediyorum. Çünkü Ak Parti Hükümetlerinin başarı trendi Binali Yıldırım’ın performansı ile eşdeğer desek, abartmış olmayız. Eğer Yıldırım, Başbakan Erdoğan tarafından Yatırımlardan Sorumlu Başbakan Yardımcılığına kaydırılırsa, yeni Ulaştırma Bakanı görevine Ahmet Arslan veya İsmet Yılmaz’ın üslenmesinin büyük bir olasılık.
Ak Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım’ın önce bürokrasiye daha sonra siyasete kazandırdığı Ahmet Arslan ve İsmet Yılmaz’ın yeni Ulaştırma Bakanı adayları arasında görünmesi sektör için ümit kaynağı. Çünkü bu iki ismin denizci olması ve camianın sorunlarını yakından bilmesi, çözüm için önem arz ediyor.
Yeni Ulaştırma Bakanı görevini üslenecek ismin, başta Ulaştırma Bakanlığı ve Denizcilik Müsteşarlığı bürokrasisinde büyük bir revizyon yapacağını tahmin etmek, müneccimlik olmasa gerek. Çünkü yeni isimler, yeni heyecanları ve yeni projeleri beraberinde getirir. En azından son dönemde ölü toprağı serpilmiş Ulaştırma bürokrasisindeki hantal yapı ortadan kalmış olur.
Yeni isimlere, görevlerinde başarılar dilerken, 2023 hedefleri konusunda, Allah yar ve yardımcıları olsun.
Sevgi ile Kalın…