Hayvanlar aleminin en ilginç yaratıklarından biri kaplumbağalardır.
Halk arasında TOSBA diye tanınan bu yaratık; korktuğu, ürktüğü veya kendini tehlikede hissettiği zaman, başını kabuğunun içine çeker.
Bu hayvancık, kendini kabuğuna çekerken, kabadayılık yapmayı da elden bırakmaz… O an kendini tehlikede hisseden ilginç yaratık TOSBA, kafasını kabuğunu içine çekerken, arkadan gaz çıkararak, aklı sıra düşmanlarına karşı, kendine bir savunma mekanizması oluşturur.
Ayrıca bu tosbalar, diyalog içine girdikleri zaman ise, karşısındaki muhatabına tükürmeye başlar. Tükürüğündeki asit moleküllerinin yoğunluğu siğil olarak muhatabına yapışır. Kısacası tosbalar; diyaloga, arkadaşlığa, hatta dostluğa, yakın bir hayvan türü değildir.
Son dönemde denizcilik sektöründe de, böyle tosbalar türedi… Adına Deniz Gazetesi dedikleri bir fosebtik çukurundan kabadayılık yapan bu tosbalar, İstanbul-Kabataş mevkiinde kendine bir üs kurarak, sağa-sola gaz çıkarmaya başladı. Tabi gaz çıkarırken, kendi kokuları da sektörü alıp vurdu.
Bu tosba türleri, kapı aralığından, masa altından kabadayılık yaparken, kendilerinden, kimsenin haberi olmadığını zannederler. Ancak bilinen bir gerçek vardır ki, bunların irin saçan kokuları, kamuoyu tarafından, çok yakından bilinir.
Bu tosba türü, bizim bildiğimiz tosba türlerinden farklı bir gelişimi vardır. Bu gelişim esnasında kendine bir partner oluşturur. Bu oluşumda, iki tosba bir araya gelip, sinerji oluşturmaya çalışır. Ancak bu sinerji oluştururken çıkarttıkları gaz yüzünden, birbirlerini zehirlerler.
Bu tosbaların ömrü, bizim bildiğimiz kablumbağalar gibi yıllarca sürmez. Palyatif tedbirlerle aldıkları oksijeni, kaybettikleri anda, tarihin tozlu raflarındaki yerlerini alırlar.
.............
BİR DÜZELTME
Minik kuş geçen gün beni cep telefonumdan aradı. Hafta başı Deniz Haber Ajansı’nda çıkan bir haberin yanlış olduğunu ve bu haberin düzeltilmesini istedi. İşten atılan bir vatandaşın atılma sebebinin, haberde belirtildiği gibi olmadığını belirtti.
Olayın detayını ise şöyle anlattı;
“Tosuncuk yurt dışında olduğu dönemde, bu şahıs bir kamyon hatunu uçaklara doldurup, Bodrum’da aleme götürmüş… Tabi bu olay, bizim tosuncukun kulağına gidince, küplere binerek, “hani bana hani bana” diyerek Bodrum yollarına düşmüş.
'Bir gece ansızın gelebilirim', marşını mırıldanarak, alem yapılan mekanı basan Tosuncuk, ismi geçen şahsa, İstanbul'da gök kubbeyi yıkıyorlar sen burada ne işle uğraşıyorsun, diyerek, işine son vermiş…”
Minik Kuşun iddiaları böyle… Bu olayı Recep Canpolat’a anlattım ve “Lütfen haber kaynaklarınızı kontrol ettirin” diyerekte, üstü kapalı fırçaladım.
Selametle…