Geçen hafta Nisan ayı enflasyon verileri açıklanıp da enflasyon düşük çıkınca finans çevreleri sevince boğuldular…
Nasıl boğulmasınlar ki ? Üç yıldır enflasyon hedefini tutturamayan ve hedefini ciddi oranlarda ıskalayan Merkez Bankası, bu yıl enflasyon hedefinde başarılı olabilirdi.
Açıkçası ben enflasyon verilerindeki iyileşmeyi sevinç ile karşılayanlardan değilim. Bunun da temelde iki nedeni var:
- Üretici Fiyatları endeksi ile Tüketici Fiyatları endeksi arasındaki ciddi açıklık;
- Enflasyonun asıl düşme nedeni.
İzin verin iki maddeyi de açıklayayım.
Yakından ilgilenmeyenler bilmeyeceklerdir, enflasyon denince aklımıza her ne kadar fiyat artışları gelse de, bizde de diğer ülkelerde de enflasyon endekslerle hesaplanıyor. Bu iş için kullanılan iki ana endeks var. Birine Üretici Fiyatları deniyor; yani üreticilerin, imalatçıların imal ettiği malların fiyat değişimi. Diğerine de Tüketici Fiyatları deniyor; yani biz tüketicilerin satın aldıkları mal ve hizmetlerin fiyat değişimi.
Bizdeki kısaltmaları ile ÜFE (Üretici Fiyat Endeksi) ve TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi). Aralarındaki temel fark ise, ÜFE’nin içinde olan malların hemen hepsinin uluslararası ticarete açık olması; yani bu malların Türkiye’de imal edildikleri gibi ithalatla da gelebilmesi. Öte yandan TÜFE içinde yer alan mal ve hizmetlerin çoğunun sadece yerel olarak sağlanabilmeleri.
Örneğin TÜFE içinde yer alan Lokanta ve Oteller; Eğlence ve Kültür; Eğitim; Sağlık; Konut; Haberleşme ve Ulaştırma gibi mal ve hizmet altbaşlıklarının hemen çoğu ancak yerel olarak sağlanabiliyor; yurtdışından ithal edilemiyor (bu nedenle de rekabet sınırlı kalarak fiyat artışları daha yüksek olabiliyor).
İşte bu açıklama çerçevesinde neden şu anda ülkemizde son on iki aylık Üretici Fiyatları enflasyonunun sadece %1,70; Tüketici Fiyatları enflasyonunun ise %6,13 olduğunu daha iyi anlayabilirsiniz.
Arada nerede ise dört kat fark var; ki bu da normal bir durum değildir. Eğer imalatçı fiyatları artmıyorsa, tüketici fiyatlarının da artmaması gerekmez mi ? Aralarında nasıl böyle %360’lık bir fark olabilir ki ?
Büyük bir olasılık ile, imalatçı fiyatları (düşük döviz kuru gibi) yapay bir etmenle düşük tutulurken / baskılanırken, ekonominin gerçek enflasyon dengesi Tüketici fiyatlarında kendini buluyordur.
***
Gelelim Madde B’ye, yani enflasyonun neden düşük çıktığına ? Aklı evvel bazı ekonomi yorumcuları bunu Merkez Bankasının izlediği ekonomi politikalarının başarısına yoruyorlar. Açıkçası biz o tarafta değiliz…
Enflasyon sonuçta imalatçının mal arzı ile tüketicinin mal talebi arasındaki dengesizlikten oluşan fiyat şişmesi değil midir ? (Tabi bazen petrol ve diğer hammadde fiyatlarının tamamen dışsal bir etki ile maliyetinin artması da enflasyon nedeni olabilir).
Şimdi neden enflasyon düşüyor biliyor musunuz ? Merkez Bankası aldığı önlemlerle son aylarda ekonomiye öyle bir kazık fren yaptırdı ki kimsenin harcamaya hevesi kalmadı. Tüketici harcamasını / tüketimini kesti; sanayici de azalan tüketim iştahı karşısında yatırımlarını sınırladı.
Yani talep daraldı.
Talep azalınca da, arz aynı kaldığı için, fiyatlar yerinde saydı…
Bir ekonomi yönetiminin birinci hedefi olan ekonomik büyümeyi geberterek enflasyonda başarı sağlamak, olsa olsa sivri sinekleri öldürmek için tank kullanmayabenzemez mi ?
Ertuğ Yaşar;
Tuzla, İstanbul; 06.05.2013