Türk Deniz Ticareti dünya üzerindeki ülkeler arası acımasız deniz ticareti savaşındaki büyük coğrafik şansını değerlendirip hak ettiği seviyeyi en kısa zamanda yakalamalıdır ve bunun için de pek çok avantajlara ve imkânlara sahiptir. Ancak bizler hala deniz ticaretinin ana unsuru olan, gemi sahipleri, gemi adamları ve onlara bu alanda ülke menfaatlerini korumak adına en büyük desteği vermesi gereken devlet denizcilik bakanlığı, deniz ticaret odası, bayrak, klas, denizcilik federasyonu ve denizcilik dernekleri ve okulları olarak hepsi birden senkronize bir davranış ve faaliyet içinde olmaları gerekiyor. Bu oluşumların da ticaret esaslarına göre senkronize bir bağlantı içinde olmaları ve asla birbirine zarar verecek bir davranışa girmemeleri gerekir.
Öncelikle bütün tarafların birbirlerine anlayış, sevgi saygı ile yaklaşmaları gerekir. Kimsenin veya herhangi bir kurumun geminin taşıdığı bayrağına, imajına zarar vermeye hakkı yoktur. Gemi personelinin de buna kesinlikle itibar etmesi şarttır. Bir geminin para kazanabilmesi için ortak davranış şarttır. Armatör, gemi adamının ekmek kapısı ve gemi adamları da armatörün kazanç kaynağıdır. Yanlışlar Türk denizciliğine zarar verir. Elektronik ortamlarda platformlar oluşturarak olumsuz açıklamalarda bulunmak bizim imajımızı yerle bir eder. Birlik ve anlayış içinde bulunmak hepimizin ortak kazancı olacaktır.
Bütün denizcilik camiamızı ortak bir sevgi, saygı ve anlayış içinde hareket etmek hem bizlerin, bayrağımızın ve hem de ülkemizin yararına olacaktır.
Lütfen ortak menfaatlerimizi, bayrağımızın ve ülkemizin imajını en iyi şekilde korumaya çalışalım.
Allah bizlere Akdeniz, Karadeniz ve Ege Denizi gibi bir ticaret kaynağı vermiş. Sadece bununla yetinmeyip dünya denizlerinde hakimiyet kurmak ve bu ticareti ele geçirmemiz şarttır. Bunun için mücadele eden pek çok denizcimiz ve armatörümüz var. Kıymetlerini bilelim.