Son zamanlarda denizcilik camiasında BİR Unman Ships muhabbeti başladı ve kısa bir zamanda ortadan kalktı. Armatörler bu konuya bayıldılar ancak insiyatif denen kavramı hep ihmal ettiler.
Kısa mesafelerde belki geçerli olabilir ancak uzun mesafede ve trafiğn de yoğun olduğu yerler ile Boğazlar’da gemiye uzaktan kumanda etmek mümkün olamaz. Gemiye sessizce yaklaşan bir tekneye trafik ortasında ani müdahele gerekirki, buna ofisten müdahele edinceye kadar olası risk gerçekleşir.
Ancak çok ileriki yıllarda ışınlama devreye girene kadar unman gemi kullanılamaz. Denizlerde geminin sevk ve idaresinde temel kavram Safety’dir ve bunun temel unsuru da insiyatiftir.
Artık ülkemizde denizcilik bitmiştir. Sadece İDO ve İZDAŞ’tan başka bir şey yoktur. Ülkemizin tek denizcilik alanı gemi inşaadır ve son derece de başarılıdır. Tersanelerimizin yaptıkları ile ile de gurur duymaktayız. Ancak armatörlerimizin denizciler üzerinden yaptıkları küçük hesaplar nedeniyle deniz ticaretimiz denizin üstünde değil dibinde dolaşmaktadır. Bir de unman hikayesini devreye sokabilseler denizciliğimizin son kırıntıları da yok olacak. Örneğin bir gemi rıhtıma yanaşırken sahile iverilecek el incesi de uzaktan kumanda ile mi olacak? Kılavuz kaptanlar ve römorkörlere de ihtiyaç kalmayacak yerlere göklere sığdıramadığımız, Uzmar da dükkanı kapatacaktır.
Işınlama seviyesine geldiğimizde İstanbul’dan İskenderun’a ışınlarak gönderilecek gemiyi kesinlikle Japonya’nın veya bilinmeyen bir ülkenin limanında bulacağız.
Bazı denizci ülkeler bu işe soyundular ama hemen vazgeçip tekrar giyindiler. Yeni sistem ofisler uzman personellerin maliyetleri onları bu işten vazgeçirir. Yeni okullar, kurslar gerekecek. Türk denizciliği için hem çok erken hem de uygun değil.