Vatan Gazetesi'nin acar muhabiri Çağdaş Ulus, 26 Ocak 2015 tarihinde "Ölüme terk eden İDO kaptanını İDO’lu ‘kaptan bilirkişi’ akladı!" başlıklı bir habere imza attı.
17 Ağustos 2014 tarihinde Kumburgaz açıklarında deniz bisikleti ile denize açılan 5 gencin yardım çağrısına cevap vermediği iddiası ile yargılanan Kemalreis-5 Kaptanı Yavuz Yılmaz hakkında hazırlanan bilirkişi raporunu haberine taşıyan Çağdaş Ulus, raporu yazan Kaptan Tevfik Ali Batuş'u hedefine alarak, "İDO'yu aklayan İDO'nun eski kaptanı çıktı" diyerek, raporun şaibeli olduğu imasında bulundu.
Denizde Can ve Mal Koruma Hakkında Kanunun 14 Maddesi'nde belirtilen "Her kaptan, denizde, can tehlikesine uğramış olarak rastgeldiği kimselere, düşman bile olsa, kendi gemisini, gemi adamlarını ve yolcusunu ciddi bir tehlikeye atmaksızın elinden gelen her yardımı yapmakla ödevlidir" maddesini uygulayan ve Uluslararası Denizde Can Güvenliği Uluslararası Sözleşmesi Solas 74 kuralını yerine getiren Kemalreis-5 kaptanı Yavuz Yılmaz'ın, meslektaşı tarafından aklandığını yazan Çağdaş Ulus, mal bulmuş mağripli gibi maddi hataları olan haberi yayınladı.
Deniz Haber Ajansı, Çağdaş Ulus'un kaleme aldığı haberi, "Bir Algı" olarak nitelendirerek, "Vatan Gazetesi'nden İDO'ya Algı Operasyonu" başlığıyla analiz haberi yaptı.
ÇAĞDAŞ ULUS'TAN ÇİRKİN İFTİRA!
Bu haberin Deniz Haber Ajansı'nda yayınlanmasından yaklaşık bir saat sonra, Çağdaş Ulus olduğunu söyleyen bir şahıs, beni arayarak, "İDO'nun basın bültenini yayınlamaktan utanmıyor musunuz?" diye terbiye sınırlarını zorlayan bir ifade kullandı. Kendisine edepli konuşması telkininde bulunarak, yaptığı haberde bir çok maddi hatalar olduğunu ifade ettim.
Çağdaş Ulus, "Savcının iddiasını yazdığını ve belgeler ile haber yaptığını söylemesi" üzerine, "Denizci kökenli hangi bilirkişi olursa olsun, aynı raporu kaleme alır" dememe rağmen "İDO'dan ne kadar para aldın?" diye ahlaksızca bir iftira atarak telefonu kapattı.
İşte böyle bir gazeteci. Her kalem oynatanı kendi gibi bilen bir tetikçi. Ne desen boş. Gazetecilik adabını bilmeyen, insani ve ahlaki terbiyeden yoksun bir muhabir.
Ancak, gazetecilik adab-ı muaşereti çerçevesinde, kendine gazeteci diyen bu zevata, bir kaç kelime söylemeden geçemeyeceğim.
& & &
SAYIN ÇAĞDAŞ ULUS; polis muhabiri olduğun dönemde KCK/PKK Terör Örgütü'nün Basın Komitesinin Avrupa sahası üst düzey sorumlu yöneticilerinden İsmet KAYHAN ile yaptığın telefon görüşmelerinde, Terörle Mücadele Şubesi'nde çalışan polisleri fişlediğin iddiasıyla, 21 Aralık 2011'de gözaltına alındın. Daha sonra mahkeme kararı ile tutuklanarak 268 gün cezaevinde kaldın.
Cumhuriyet Savcısının senin hakkında hazırladığı iddianamede, PKK Terör Örgütü'nün şehir yapılanması KCK Terör Örgütü'ne servis yapmakla suçlandın. Cumhuriyet Savcısının iddianamesine göre, biz sana bebek katili bölücü terör örgütünün üyesi diyerek, sana TERÖRİST MUHBİRİ diye ifade kullansak, sana haksızlık yapmış olmaz mıyız?
Senin hakkındaki iddianameleri ve yaptığın telefon konuşmalarını köşemize taşıyarak, "Terör Örgütüne Muhbirlik yapıyor" diye kalem oynatsak, sana yazık etmiş olmaz mıyız?
SAYIN ÇAĞDAŞ ULUS; İDO ile ilgili yaptığın haberle ilgili olarak, birileri çıkıp sana "Bu haber için ne kadar para aldın Çağdaş" dese, incinirsin, kırılırsın. Yaptığın haberde 20 sene önce İDO'da çalışmış Kaptan Tevfik Ali Batuş'un kişiliğini, karakterini ayaklar altına alarak, "İDO'nun eski kaptanı İDO'yu akladı" diye haber yapman, tam manasıyla bir algı operasyonudur.
Haberde bilirkişi raporunda belirtilen, IMO'nun belirlediği kurallar ve savcının iddianamesinde de yer alan Denizde Can ve Mal Koruma Hakkında Kanunun 14 Maddesi'nde belirtilen, "Her kaptan, denizde, can tehlikesine uğramış olarak rastgeldiği kimselere, düşman bile olsa, kendi gemisini, gemi adamlarını ve yolcusunu ciddi bir tehlikeye atmaksızın elinden gelen her yardımı yapmakla ödevlidir" kuralını, haberinin hiç bir detayında yer vermiyorsun. NEDEN?
SAYIN ÇAĞDAŞ ULUS; İDO ile ilgili yaptığım haberleri şöyle bir göz atsaydın, bu güne kadar İDO aleyhinde kalem oynatan 3-5 gazeteciden biri olduğumu anlardın. Ve bize bu iftirayı atmazdın.
SAYIN ÇAĞDAŞ ULUS; Sana bir örenek vereyim. 15 Mart 2014 tarihinde Sirkeci iskelesinde meydana gelen deniz kazasında Ece Su Yılmaz isimli 5 yaşındaki bir kardeşimizin ölümü ile ilgili, İDO'nun ihmali olduğunu kaleme alarak İDO'da SKANDALLAR ZİNCİRİ başlıklı habere imza attım. Bu haber tüm ulusal basında Recep CANPOLAT imzasıyla yayınlandı.
SAYIN ÇAĞDAŞ ULUS; 26 yıllık bir gazeteci olarak sana son bir tavsiyem olacak. Mesleği öğrenmeden önce, adam olmayı öğrenmelisin...