(Gemilerimizde yapılan yanlış bir uygulama )
Dünya genelinde Gemilerde ISPS gereği Security Officer kaptan ve Safety Officer ikinci kaptandır. Ancak sadece Panama ve Türk bayrağı taşıyan gemilerde CSO (Ship Securıty Officer ) ikinci kaptan ve safety officer olarak üçüncü kaptan atanıyor. Bu büyük bir yanlıştır. Kural: as required der fakat bütün profesyonel şirketlerin ISM manuellerinde şöyle bir ifade vardır: “regulation is ‘as required’ but in our fleet safety officer is chief officer” der.
Dünyanın en prestijli bayrağı Marshall Island bayrağı altında çalışan gemilerin hiçbirisinde böyle bir yanlışlık yoktur. Bütün limanlarda yaptığım gözlemlerde Port State Control liman içinde daima MI bayraklı gemilerin yanından geçip daima Panamaa Türk ve güney Kıbrıs bayraklı gemilere çıkıyorlar. Zaten limanlarda gündüz ışıkları yanık, geceleri bayrak dalgalandıran tek denizci milletiz. Bir Türk kaptanı olarak bu durum benim gücüme gidiyor.
Son çalıştığım Panama bayraklı gemide bayrağa yazdığımız yazı üzerine hemen doğru atama yapıldı ve ikinci kaptan bayrak tarafından safety officer olarak atandı. SCO Özellikle riskli bölge ve passage geçişlerinde geminin en yetkili kişisi olur. Kaptanın çizdiği rotayı riskli gördüğünde değiştirtebilir. Gerek gördüğünde kaptanın üstünü de kamarasını da arama yetkisine sahiptir. Bu durumda kaptandan başka bir yetkili kişi daha ortaya çıkarak gemide hiyerarşi biter. Bir kadının bir kocası olur. Bir ordunun tek komutanı olur. Ancak bu yanlış uygulama da ise gemi 7 kocalı Hürmüz’e döner. Lütfen bayrak devletlerinin ve gemi işletmecilerinin bu konuya dikkat etmesi gerekiyor.
Türk bayrağının çok dikkatli olması gerekiyor. En önemli yanlışlar Panama bayrağı sistemindedir. Panama bayrağına yaklaşmak bizi gri bölgenin bir cm. dahi üstüne çıkaramaz. Zaten Türk denizciliği okyanuslar dibine Davy Jones Locker’ıne düşmüş durumda. Bayrağımız bünyesinde çalışan arkadaşları tanıyorum hepsi son derece kaliteli ve nadide arkadaşlar, Hepsi ellerinden geleni yapıyorlar ama çalışmalar kanımca zayıf kalıyor veya önlerinde engeller var. Türk denizciliği sadece gemi işletmeciliği, tersaneler ile sınırlı kalırsa denizciler de yerlerde sürünür ve kalite düşeceğinden işletmeler de zarar eder. Denizcilik hepimizin ortak faaliyeti ve menfaatidir. Kaliteli bir denizcilik anlayışı ile dünyayı ayağa kaldırabiliriz. Her gün bilinçli olarak yeni bir denizcilik okulu açmakla zaten Türkiye’deki eğitim kalitesini yerlere düşürdük. Hiçbir denizci eğitmene sahip olmayan okullarımız var. Gençlere de yazık ediyoruz. Denizci eğitmen kendi tecrübelerini de öğrencilere nakleder.
Denizcilik sadece armatörler ve tersanelerle gelişemez. Denizcilerine önem vermeyen her armatör daima zarar eder. Her denizcilik işletmesi bir ailedir. Bir armatör kaliteli personel ile para kazanır ve yükselir. Lütfen eğitim ve kaliteye önem verelim. Eğer Facebook’ta biraz dolaşılırsa söylediklerim daha iyi anlaşılır.
“HER DENİZCİLİK İŞLETMESİ BİR AİLEDİR. PATRON DA O AİLENİN BABASIDIR VE ÇALIŞANLAR DA ONUN EVLATLARIDIR.”