Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Su Ürünleri Kanunu'nda yapılan değişikliklerin sadece balıkları ve sucul biyoçeşitliliği değil, aynı zamanda alnının teriyle ekmeğini sudan çıkaran, kurallara uyan balıkçıların haklarını da koruyacağını belirterek, "Düzenleme, kaçak avcılık yaparak dürüst balıkçıların ve denizin hakkını çalanların sonunu getirecek, hatta balıkçılık alanında milat olarak kabul edilebilecek önemli bir adımdır." ifadelerini kullandı.
Pakdemirli, yaptığı yazılı açıklamada denizlerde, doğal göl, baraj ve akarsularda yaşayan, başta balıklar olmak üzere tüm su canlılarını korumak, bu kaynakları gelecek nesillere daha sağlıklı bir şekilde bırakmak adına yapılan ve Su Ürünleri Kanunu'nda değişiklikler içeren düzenlemenin TBMM Genel Kurulunda kabul edildiğini hatırlattı.
Düzenlemenin balıkçılıkta milat olarak kabul edilebilecek değişiklikler getirdiğine işaret eden Pakdemirli, "Su Ürünleri Kanunu'nda yapılan değişiklikler sadece balıkları ve sucul biyoçeşitliliği değil, aynı zamanda alnının teriyle ekmeğini sudan çıkaran, kurallara uyan balıkçıların haklarını da koruyacak. Düzenleme, kaçak avcılık yaparak dürüst balıkçıların ve denizin hakkını çalanların sonunu getirecek, hatta balıkçılık alanında milat olarak kabul edilebilecek önemli bir adımdır." değerlendirmesinde bulundu.
Değişiklikle 1971'de yürürlüğe giren Su Ürünleri Kanunu'nun sektörün ihtiyaçları göz önünde bulundurularak mevcut koşullarla uyumlu hale getirildiğini vurgulayan Pakdemirli, şunları kaydetti:
"Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizin balıkçı filosu Avrupa ülkeleri arasında en büyük avlanma kapasitesine sahip filolardan birisidir. 15 bin 352 balıkçı gemimizin bin 634'ü 12 metreden daha büyük, bunların da 275'i 30 metreden daha büyük yüksek av kapasitesine sahip balıkçı gemileri olup, endüstriyel avcılık yapan gruptadır. Bugün balıkçılarımızın sahip olduğu teknoloji, imkan ve kabiliyetler okyanuslarda bile avcılık yapabilmelerine imkan sağlamaktadır. Bu kanunda yapılan değişikliklerle uluslararası sulardaki gücümüzün daha da artacağına inanıyoruz."
Bu değişikliğin, 48 yıldan bu yana yapılan en kapsamlı çalışmayı içerdiğine dikkati çeken Pakdemirli, "Değişiklikler su ürünlerinin sürdürülebilir yönetimi ve balıkçılık kaynaklarımızın korunması için ihtiyaç duyulan hususları içermektedir. Sektör paydaşları, ilgili sivil toplum kuruluşları ve kurallara uyan gerçek balıkçılar da bu değişikliğin bir an önce yasalaşmasını bekliyorlardı." ifadelerini kullandı.
DEĞİŞİKLİK NELER GETİRDİ?
Kanunda yapılan değişiklikle, kaçak ruhsatsız teknelerle gırgır, trol, algarna ile avcılık yapanlara, deniz patlıcanı veya midye gibi su ürünlerini illegal yollarla dalarak avlayanlara ve Marmara Denizi, İstanbul ve Çanakkale boğazları ile Karadeniz'de ışıkla avcılık yapanlara 50 bin liraya kadar idari para cezası getirildi. Ayrıca gemiler dahil tüm av araçlarına ve yakaladıkları ürünlere el konulacak, tekneler ve av araçları kamu kurumları veya bilimsel kuruluşlara bağışlanacak, bağışlanamayanlar imha edilecek. Diğer taraftan Marmara'da, boğazlarda kaçak trol çekenlerin bu fiili 2 yıl içinde tekrar işlemeleri halinde kanunda sayılan cezalara ilave olarak 1 ile 3 yıl hapis cezası verilecek.
Balık çiftliklerine uygulanan 3 bin 292 lira tutarındaki idari para cezası yeni düzenlemeyle aykırılığın niteliğine göre 10 bin liradan 100 bin liraya kadar uygulanacak ve masrafları kendilerine ait olmak üzere yaptıkları aykırı faaliyetler düzelttirilecek. Aykırılığın tekrarı durumunda para cezası katlanarak artacak.
Su ürünlerinin göç etmesine, üremesine imkan sağlayacak su yapılarının yapılması ve işler durumda tutulması şartlarına uymayanlara idari para cezası 100 bin liradan 250 bin liraya kadar artırıldı.
Doğal göllere, akarsulara ve denizlere yabancı tür canlıları (pirana, Amerikan veya Avrupa levreği, çim sazanı, havuz sazanı gibi) izinsiz bırakanlara, bu kişi gerçek kişi ise 10 bin lira, kurumsal ise 20 bin lira idari para cezası uygulanacak.
Ayrıca, kanuna eklenen yeni bir maddeyle su ürünleri avcılık ve yetiştiricilik faaliyetlerinin uzaktan algılama sistemleri ve teknolojik imkanlarla izlenmesi, denetlenmesi ve kayıt altına alınması sağlanacak. Getirilen kurallara aykırı hareket edenlere 5 bin lira ile 25 bin lira arasında idari para cezası verilecek.
Deniz patlıcanı, akivades ve sülük gibi su ürünlerini kaçak yollarla yurt dışına kaçıranlara ilk seferinde 5 bin liradan 100 bin liraya kadar idari para cezası uygulanacak. Ayrıca nakil vasıtalarına ve av araçlarına el konularak, aykırılığın 2 yıl içinde tekrarı halinde 1-3 yıl hapis cezasına hükmedilecek.
Dinamitle, zehirli kimyasal maddelerle veya elektrikle balık avcılığı yapanlara 3 bin 292 lira olarak uygulanan para cezası da 10 bin liraya çıkarıldı.
DENİZ HABER AJANSI