İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Mart ayı olağan meclis toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıda denizcilik ve kent turizmine yönelik konular değerlendirildi.
Meclis gündeminde konuşmasını gerçekleştiren İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şube Başkanı Yusuf Öztürk, sözlerine Ankara Kızılay ve İstanbul İstiklal Caddesi’nde gerçekleşen bombalı terör saldırılarına tepki göstererek başladı.
8-12 MİLYAR DOLAR KAYIP
Türkiye ve dünya piyasalarında yaşanan risklerin piyasaları zorladığını dile getiren DTO Başkanı Yusuf Öztürk, turizmde yaşanan sorunlara değindi. Öztürk, ”Turizm, ihracattan sonra ülkemize döviz kazandıran en büyük kalem. Ne yazık ki turizmde bizi iyi bir sezon beklemiyor. Ülke ekonomisine yılda yaklaşık 35 milyar dolar kazandıran bu sektörde, 8-12 milyar dolar arası kayıp olacağı tahmin ediliyor. Bu kaybı ne kadar asgariye indirirsek, o kadar başarı kazanmış olacağız” dedi.
TURİST SADECE OTELLERE GİTMİYOR
Hükümetin turizmdeki teşvik politikalarında deniz turizmine yer verilmediğini ifade eden Öztürk, “Hükümetin turizme yönelik açıkladığı destekler, en azından bu sezon için yaraya merhem olmayacak. Dolayısıyla turizm gelirlerinin yüzde 20’sini gerçekleştiren deniz turizminde çabaları yoğunlaştırmak zorundayız. Açıklanan turizm teşviklerinde deniz turizmi yer almıyor. Sadece otelciler yer alıyor. Deniz turizmi çok önemli bir sektör. İnsanlar sadece otelde kalmıyor. Burada su sporları yapılıyor. Deniz turizmiyle uğraşan arkadaşlarımız zor durumdalar. Bu alana da teşviklerin verilmesi lazım. Doğal zenginlikleri olan ve ucuz bir ülkeyiz. Turizmdeki bu düşüşün gelecek teşvikle zamanla daha iyi yerlere geleceğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Türkiye’de yaşanan olaylar nedeniyle 2016’da iptal olan kruvaziyer turizmi hakkında çalışmaları yürüten DTO Başkanı Öztürk, Amerika Birleşik Devletleri'nin Miami şehrinde düzenlenen kruvaziyer fuarına ilişkin notlarını aktardı. Kruvaziyer turizminde MSC Cruise Yönetim Kurulu Başkanı Pierfrancesco Vago ile gerçekleştirilen görüşmeler ve Miami ile kardeş liman anlaşması imzalama konularında atılan adımları aktardı.
TÜRKİYE’Yİ ES GEÇEMEZLER
Konuyla ilgili İzmir ve Türkiye’nin vazgeçilmez olduğunu söyleyen Öztürk, “Yurtdışındaki firmalar belirsizlik istemiyorlar. Planlarını en az iki yıl sonrası için yapıyorlar. Karayipler ve Akdeniz kruvaziyerin olmazsa olması. Bizim de uzun yıllar süren çalışmalar sonunda 510 bin yolcuya kadar çıkan kapasiteyi göz ardı etmememiz lazım. Ama ben Türkiye’yi es geçemeyeceklerini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
EGE’NİN İKİ YAKASINI HEP BİRLİKTE DÜNYAYA PAZARLAYACAĞIZ
Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras’ın 8 Mart’ta İzmir'de gerçekleştirildiği zirvenin önemli bir dönüm noktası olduğunu söyleyen Öztürk, “İzmir-Selanik Ropax hattı, İzmir Alsancak Limanı ile Selanik Limanı'nın kardeş liman olması konularında anlaşmalara imza atıldı. Oda olarak biz de bu yakınlaşmaya önemli bir katkı koyduk. Dün Yunanistan’ın İzmir Başkonsolosluğu ile beraber düzenlediğimiz ‘Türkiye-Yunanistan Deniz Turizmi ve Yatırımları Forumu’, Türk ve Yunan deniz turizmcileri için oldukça verimli geçti. Kendilerine ne kadar teşekkür etsek az. Öğleden sonra gerçekleştirdiğimiz 5 odak grup çalışmasında da çok verimli sonuçlar çıktı. Bu forum ile Türkiye ve Yunanistan arasında deniz turizmi ve yatırımları alanında kesintisiz ve doğrudan bir iletişim ağı kurduk. Bu çalışmaları Bakanlıklar arası görüşmelerin gerçekleştireceği daha üst bir platforma taşıyacağız. Böylece Ege’nin iki yakasını hep birlikte dünyaya pazarlayabileceğiz” diye konuştu.
REKABETE DÜŞERSEK KAYBEDEN YİNE BİZ OLURUZ
Öte yandan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun müjdesini verdiği İzmir-Midilli seferinin önemli bir adım olduğunu ifade eden Öztürk, yeni ulaşım hatlarının mevcut seferlerle orantısız bir rekabet içinde olmaması konusunda uyardı. Öztürk, ”Ülkemizin Ege kıyıları ile Yunan adalarını ve Yunanistan kıyılarını dantel gibi örersek, hepimiz kazançlı çıkacağız. Türkiye’nin her noktasından ‘Yunan adalarına nasıl geçilebilir, geçişler nasıl arttırılabilir’ bunları düşünüyoruz. Var olan hatların zedelenmemesi gerekir. Biz Avrupa’ya iki yoldan giriyoruz, deniz ve kara. Bir tanesi de Selanik olacak. Ama bu diğer bölgelere yapılan seferlerle rekabete düşerse kaybeden yine biz oluruz” dedi.
Deniz Haber Ajansı